Contemporary İstanbul 12. edisyonu başlıyormuş.
Öncelikle hiç duymayanlar için Contemporary İstanbul’dan bahsedeyim biraz. En basit anlatımıyla çağdaş / modern sanat eserlerine ev sahipliği yapan bir fuar Contemporary İstanbul. Yani bir sanat fuarı.
Şimdi ben böyle söyledim diye fuarın icra kurulu üyesi Prof. Hasan Bülent Kahraman kızacaktır belki. Çünkü düzenlenen basın toplantısında konuşan Kahraman öyle bir iddialı bir söz etti ki şaşılmayacak gibi değil. Kahraman Türkiye’deki sanat olgusunun miladı kabul ediyor bu fuarı. Şöyle ki “Türkiyede sanat Contemporary İstanbul’dan önce ve Contemporary İstanbul’dan sonra olarak değerlendirilmelidir” demekteydi Kahraman. Sanat fuarı içersinde oluşturulacak Beşinci Element heykel sergisinin küratörlüğünü de yapacak olan Kahraman’ın o kadar güzel bir sunum ile karşımızda olmasına fuar hakkında birçok bilgi vermesine rağmen toplantının basın bülteninde adına bile yer verilmemesi büyük ayıp olmuş bence.
Basın toplantısının king adamı elbette ki Contemporary İstanbul Yönetim Kurulu Başkanı Ali Güreli oldu. Konuşmalarını yapmak için karşımıza geçtiklerinde mikrofondan, bir yandan havalandırmayı kapatmalarını buyururken diğer yandan ışığı açmalarını, olmadı çay servisi yapmaları talep ederken salonun adeta patronu benim diyordu. Gerçi fuarın direktörü Kamiar Maleki’yi hiç yakıştıramadım yanına. Birlikte çalışmayı nasıl başarıyorlar merak ediyorum. Ayağındaki beyaz sporların üzerinde lacivert takım elbisesi ile sırıtan, oturduğu koltuğun sağ kolu üzerine yatıp iliklenmeyen düğmelerinden saçan göbeğini ortalığa bırakan bir direktörü aslında salona da hiç yakıştıramadım ama vardır elbet bir bildikleri.
Şunun hakkını vereyim Güreli çok sempatik biriymiş. Kendi kendine gülmeyi başaran, hazırladıkları videoyu işyerinde her dakika izlediklerini söylerken bile kahkahayı patlatan kendine güveni olan başarılı bir iş adamı. Böylesine bir organizasyona devasa sponsorlar bulmayı başaran Güreli’den öğrenilecek çok şey var sanırım.
Geçen yıl 15 Temmuz darbe girişimi sonrasına denk gelen fuar az da olsa yara almış. Bu yıl o yaraları sarmaya çalışıyor gibi göründü bana. Güreli bunu belli etmek istemese de veriler açıkça bunu söylüyor. Bu sene bazı yenilikler de yapmışlar özellikle basın açıklamasını yaptıkları salona da serdikleri şu sunu çimlerden bahsetmeliyim. Bu sene fuarda yerleri bu çimlerle kaplayacaklarmış ve bunu öyle bir vurguladılar ki bir sanat şaheseri çıkacak ortaya sandım. Yahu altı üstü bir suni çim işte, bu kadar eksantrik bir olay havası vermenize ne gerek vardı.
Öztle 14 –17 Eylül 2017 tarihleri arasında Lütfi Kırdar Rumeli Salonu ve İstanbul Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilecek olan fuarda, 42’si yabancı, toplam 73 galeri ve yaklaşık 1.500 sanat eseri sanatseverler ile buluşacak. Ben orda olacağım sizi de beklerim.
Tevfik YAZICILAR
08 Eylül 2017