Topkapı Sarayı İstanbullu olmak, İstanbulda yaşamak veya İstanbula gelmiş olmak Topkapı Sarayı görmemiş gezmemiş bir insan için bir yanının eksik olmasıdır. Sarayda gezmeden, anlık düşüncelere dalmadan insannasıl İstanbul diye başlayan bir cümle kullanabilir ki. Bizim müze olarak gezebildiğimiz yapının bir yerleşim birimi olduğunu düşününce insanın bakış açısı bir daha değişiyor […]
Tezatlar
Tezatlar. gerçekler bazen tezattır… ve insan hep o tezatlar ülkesinden bakar hayata… ne kaf dağının ardındadır hayalleri nede anka kuşunun kanadında. hep yalanlarla örülmüş bir duvarın ardından bakar usulca. kimi kendini kandırır kimi sevdiklerini.. hoş sevip sevmemek değildir kandırdığı yalnızca. oyun oynar kendine insan. kınaladığı sevdiği kuzunun bakışlarının ardından. ne […]
Sürmeli Mendebur
Sürmeli Mendebur Dedi: Senin işittiğin tesbihlerin sırrı sabretmektir. Sen de başına gelen musibetlere, belâlara sabret ki, en doğru dürüst tesbih budur. Dedim: Hiçbir tesbih sabır derecesine varmamıştır. Sabret ki, sabır, ferahlığın neşenin anahtarıdır. Dedi: bak negüzel demiş “Sabır sırat köprüsüne benzer; cennetse öbür taraftadır. Her güzelin yanında çirkin bir lala vardır. Laladan kaçarsan […]
Sus-maa
Sus-maa … Ve divit firakına düştüğü vakit hokkanın , dil artık “ SUS ! “ lara gebe … Fikrimin dizgine muhtaçlığı sonlanmakta bir ney sesinin peşinde kızıl kaftanlı sultanın dizleri dibinde … Konuşmamayı hatta düşünmemeyi tadabiliyormuş demekki insan varlığın hükmünün sona erdiği o anın anlamsızlığında kaybolurken . Yüreği derin bir […]
Serzenişler
Serzenişler Seyyahın duraklarında bekleyen kara bir kuşun hikayesiydi aslında bu.ne seyyahın farkına varabildigi ne de baykuşun hissedebildigi. Söylencelerde gizli garip kuşun hüzünlü hikayesiydi cingenenin çadırını kahkahalara bogan. Ve hıçkırıkların arasında her gün boğulan. Vişne rengi büyük çadırın her karasinde yankılanıyordu zaman. seyyahın garip hikayelerinde düğümlenmekteydi o an. Anın kaybolduğu anı […]
Sanalın Soğukluğu
Sanalın Soğukluğu Bazen bir duygu seli boşalır insanın kaleminden; sitemleri, sevgileri, gözyaşları ve korkuları yansır o beyaz kagıda. Kimi yerde kalemi bastırmış kimi yerde elleri titremiş belki gözyaşlarına hakim olamamış ve bir iki damla bırakmıştır o kağıda. Mekanik olan hiçbirşey anlamaz bunu. Buzdolabından çıkmış buz gibi bir bilgisayar yazısı veya […]
Ruhumun Zalim Katili
ey ruhumun zalim katili. çeşmi bülbülün nedimesi. aç desem gönül kapını bedbaht yüreğime güli gonca eder tebessümünü bırakırmısın avuçlarıma. cingenem, mihracem tacım da tacım. ayın ondördüne adını yazdığım. bakışların ruhumu sararken ölümüne, turu sina dan düşmemek için delicesine tutundum bir garip yaprak gibi perçemine. ne olur düşürme beni yerlere. o […]
Osmanlı’nın Torunları
Osmanlı’nın Torunları Biz Osmanlının torunlarıyız. Sarayında elini masaya vurduğu zaman Fransa’ da ki tiyatroyu kaldırtan, toplarıyla, dehasıyla İstanbul’ u fetheden, İslam’ ı üç kıtaya yayan Osmanlının torunlarıyız. Ne oldu bizlere, artık öz vatanımızda garibiz. ABD’ den, Almanya’ dan hatta Yahudilerden korkar olduk. Boyun eydik yabancılaşmaya, köleliğe. Neden ve nasıl? 70 […]
Nokta
Nokta Nokta yerini kaybetti mi ? Ne anlamı kalır konuşmanın… Kalp yerini değiştirdi mi ? Ne anlamı kalır insanın… Yelkovan akrebi kovalamadı mı ? Ne anlamı kalır takvimin… Öğretmen değerini kaybetti mi ? Ne anlamı kalır eğitimin … Anne anneliğini kaybetti mi ? Ne anlamı kalır çocuk olmanın … İnsan […]
Neden Çingene ?
Neden Çingene ? yeryüzün en mazlum haklarını temsil ettiği için belki belki de özgürlüğün ve yaşamın bir diğer adı olduğu için yada acının ve ızdırabın kuytularda kalan yüzünün aşikarane en belirgin yüzü olduğu için çingene… var olmanın yok olma ile ayırtının kalmadığı bir karanlığın içersinde açan son ışık huzmesinin çoğalan […]