Kültleşmiş bir ilk romandan ezber bozan bir grafik romana
Fransız yazar Françoise Sagan’ın, yayımlandıktan kısa süre sonra dünya çapında başarı elde eden ilk romanı Hoş Geldin Hüzün, on yedi yaşındaki Cécile’in zevk düşkünü hayatını, yetişkinlerle ilişkisini ve kuşak çatışmasını 1950’lerin ruhuna sadık kalarak, incelikle yansıtıyor.
İlk kez okurla buluşmasından onlarca yıl sonra Frédéric Rébéna’nın grafik roman uyarlamasıyla yeniden gün yüzüne çıkan bu sürükleyici eser, kendi dönemi için uçarı ve hatta cüretkâr sayılabilecek bir hikâyeyi Fransız Rivierası’nın o meyvemsi ve deniz kokulu atmosferi eşliğinde sil baştan yaşatıyor.
Hollywood’un efsane yönetmenlerinden Otto Preminger tarafından aynı adla sinemaya da uyarlanan ve Jean Seberg’in tutkulu oyunculuğuyla hafızalara kazınan eser, ”mutluluğu” arayan yeniyetme bir kızın istemsiz kötülüğünün ardında yatan gerçeklere ve körelen vicdanına odaklanıyor.
Baba kız tatile çıkan Cécile ve Raymond, Fransız Rivierası’nda bir villa kiralar. Tatillerine, Raymond’un genç ve güzel sevgilisi Elsa da eşlik edecektir. Okuldan ve derslerden uzakta, ilk duygusal yakınlaşmaların sıcaklığı ile Akdeniz’in tadını doyasıya çıkarmakta olan Cécile’in huzuru, babasının bir emrivaki ile yazlığa davet ettiği, yıllar önce kaybettiği annesinin de eski bir arkadaşı olan Anne’ın gelişi ile bozulur. Zarafeti ve olgun kişiliğiyle herkesi büyüleyen ve hatta Elsa’ya rağmen babasını kendine âşık etmeyi başaran Anne; Cécile’in, babasıyla düşlediği mutlu gelecek için artık büyük bir tehdittir. Genç kızın, konforlu hayatlarını yersiz kurallarla darmadağın edeceğine emin olduğu bu güçlü kadından kurtulmak için entrikalarla dolu sinsi bir planı vardır…
Adını Paul Éluard’ın şiirinden alan Hoş Geldin Hüzün, özellikle Fransız toplumunun burjuva kesiminin geçmişten günümüze neredeyse hiç değişmeyen ahlak algısını sorguluyor. 2020’li yıllar için bile hayli sıradışı sayılabilecek bir ailenin, içinden çıkılması güç ilişki sarmalını tüm hatlarıyla, ustalıkla resmediyor.
Sagan’ın bu en bilinen eserine saygı duruşundan ziyade yeni bir soluk getiren Frédéric Rébéna, detaylı çizimleri ve seçtiği renk paletiyle okurlarını 1950’lere götürüyor.
”Kendimi sevmeme engel oluyor; ben ki aslında gamsız olmak için yaratılmışım, onun yüzünden kendimi vicdan azabı içinde buluyorum…”
Françoise Sagan Kimdir?
Gerçek adı Françoise Quoirez olan yazar, 1935 yılında Fransa’nın Cajarc kentinde dünyaya geldi. İleride vereceği yapıtların kahramanlarının yaratılış sürecine esin kaynağı olacak bir burjuva ailenin kızıydı. İkinci Dünya Savaşı sonrasında Paris’te yaşamaya başladı. 1954’te henüz 18 yaşındayken ilk kitabı, ”Hoş Geldin Hüzün” yayımlandı; söz konusu yapıt yazara Eleştirmenler Ödülü’nü getirdi. Büyük yankı uyandıran bu kitabını, diğer romanları izledi. 1960 yılında ise, ilk tiyatro oyunu yayımlandı. Yaşamı boyunca 40’ı aşkın esere imza attı. Yazar takma adını, Marcel Proust’un ”Kayıp Zamanın İzinde” adlı kitabındaki ”Sagan Prensesi” karakterinden ilham alarak koymuştur.
Frédéric Rébéna Kimdir?
Deneyimli bir illüstratör ve karikatürist olan Frédéric Rébéna, 1965 yılında Fransa’da doğdu. Paris’te E.N.S.A.D.’de okuduktan sonra çizgi romana yöneldi. Bir süre poster ve albüm kapakları üzerine de yoğunlaşan sanatçı, ağırlıklı olarak basın, yayıncılık ve reklamcılık alanlarında eserler veriyor. 2009’da, Jerome Charyn’in romanı ”Marilyn La Dingue”i çizgi romana uyarlayan Rébéna, yeni uyarlama projeleriyle daha uzun yıllar adından söz ettireceğe benziyor.