CAN SARIÇOBAN’IN İKİNCİ ROMANI ‘’DİYALEKTİK RÜYALAR’’ TÜM KİTAP MARKETLERDE YERİNİ ALDI!
Çağdaş sanatın yetenekli ismi, dünyaca ünlü fotoğraf sanatçısı Can Sarıçoban’ın heyecanla okuyacağınız ikinci kitabı ‘’Diyalektik Rüyalar’’ Tilki Kitap aracılığıyla tüm kitap marketlerde yerini aldı.
Akıl yürüterek doğrulara ulaşmaya çalışan her gencin hikayesi!
Dikkat çeken kapak tasarımı, yazarın ‘Le Backstage’ serisinden ‘La femme qui attend’ adlı fotoğrafı içeren Diyalektik Rüyalar, Sarıçoban’ın ilk romanı Düşler ve Hiçlik adlı eserinde olduğu gibi günümüz gençliğinde yaşanan varoluş sancıları ve ruhsal bunalımlara dikkat çekerken, akıl yürüterek doğrulara ulaşmaya çalışan, hayatının kendi isteği doğrultusunda ilerleyip ilerlemediğini sorgulayan Mahir Sönmez’in hikayesini irdeleyerek gözler önüne seriyor.
Mahir Sönmez bize doğu ile batı arasında sıkışan ya da modernitenin çelişkilerinde boğulan karakterlerin yerini artık modernist anlatının çivilerini sökerek anlamsızlığa yelken açan karakterlerin aldığını gösterir. Yıkılan anlamların yerine yenilerini inşa ettiğini zanneden Mahir Sönmez, hayatının kendi isteği doğrultusunda ilerleyip ilerlemediğini sorgularken bir yandan da peşini bırakmayan nihilizmin pençelerinden kaçmaya çalışır.
Başkarakterin yaşadığı değişime paralel olarak hayatına giren insanlar, ilişkileri yaşama biçimi ve profesyonel hayatı hatta kendini ifade etme biçimi de yeniden şekillenir. Düzene karşı bir başkaldırı gerçekleştirdiğini zannederken aslında yeni bir düzen kurmuş olduğunu anlayacaktır. Gelecek yıllar ona ünü ve başarıyı getirecektir. Aslında geleceğin ünlü fotoğraf sanatçısı Mahir Sönmez’in geçmişini yeniden değerlendirip temize geçirmesidir Diyalektik rüyalar.
Mahir Sönmez hukuk eğitimini yarıda bırakarak, ünlü bir fotoğrafçı olan babası Mehmet Sönmez’in yolundan gitmeye çalışırken, bir yanı onunla çatışır fakat bir yanı da içten içe ona hayranlık duyar. Nihayetinde kendisine sunulu düzeni elinin tersiyle iterek kurallarını kendisinin belirlediği yeni bir hayat kurmak isteyen Mahir Sönmez, ne yaparsa yapsın aslında eskisine benzer hikayeler yaşadığını, tek değişe şeyin yaşadıklarını anlamlandırma şekli olduğunu fark eder. Bir yandan hayatına giren yeni insanlarla yeni anlam dünyasının içindeki hayatını yaşamaya başlarken bir yandan da kendi kendisiyle sürekli olarak çeliştiğini anlar.
Can Sarıçoban, 1987 yılında İstanbul’da doğan Can Sarıçoban 2008’de Kimya lisans eğitimini tamamlayarak staj yapmak üzere Almanya’ya gitti. Bir süre sonra Paris’e yerleşmeye karar vererek taşınır. Paris’te Cours de Civilisation Française’de dil eğitimi, CLCF’te sinema eğitimi aldı.
Magnum Photos ve ünlü moda fotoğrafçısı Paolo Roversi tarafından desteklenen SPEOS adlı fotoğraf okulunda yüksek lisans eğitimini tamamladı. Öğrencilik yıllarında geçimini Paris Moda Haftası’nda backstage fotoğrafçılığı yaparak sağlayan sanatçı, 2013 yılında Paris’in çeşitli parklarından oluşturduğu Le Paysage de la Solitude adlı ilk kişisel sergisini Paris B&B Galerie’de açtı.
2014 yılında İstanbul’a dönerek Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi fotoğraf bölümünde doktora dersleri aldı. Aynı yıl Gama Art Galler sanatçıları arasına katılan Can Sarıçoban’ın eserleri gerek ülke içinde gerekse uluslararası sanat etkinliklerinde sanatseverlerin ilgi odağı oldu. 2013-2021 yılları arasında Türkiye ve Dünyanın birçok ülkesinde fotoğraf sanatının en iyi örnekleriyle eserleri sergilendi. Fotoğraf çalışmalarının yanı sıra felsefe üzerinden akademik kariyerine YTÜ’de devam eden Sarıçoban, çeşitli seminerlere konuşmacı olarak katıldı, birbirinden farklı dergilerde yazıları yayınlandı.
2021 Yılında okuyucuyla buluşturduğu ilk romanı Düşler ve Hiçlik ile edebiyat dünyasına giriş yapan Can Sarıçoban, hayat boyu sürecek öğrenciliğiyle birlikte sanat çalışmalarına devam ediyor!