
Aneta Emilova’dan Sarsıcı Bir Roman: “Bir Kâğıt Daha”
Çağdaş edebiyatın dikkat çeken isimlerinden Aneta Emilova‘nın, Gorlassar Lugardis mahlasıyla kaleme aldığı ilk romanı “Bir Kâğıt Daha”, Can Yayınları etiketiyle raflardaki yerini aldı. Okurları sarsıcı bir iç dünyaya davet eden roman, aklını bir çantada taşıyan ve bütün benliği bu çantaya sıkışmış Gustav‘ın etkileyici hikayesine odaklanıyor.
Aklını Çantada Taşıyan Bir Adamın Varoluş Mücadelesi
“Bir Kâğıt Daha”, alışılmadık konusuyla okuyucuyu derinden etkileyecek bir eser olarak öne çıkıyor. Romanın merkezindeki Gustav, tüm benliği, aklı ve kalbi sembolik bir çantaya hapsolmuş bir karakter olarak karşımıza çıkıyor. Bu özgün başlangıç noktasıyla yazar, aşk, aile, dostluk, cennet, cehennem ve ötesi gibi evrensel temaları Gustav’ın sıra dışı varoluş mücadelesi üzerinden sorguluyor.
Gustav’ın birden bire tutunduğu aşk, onu hem yeni bir kimliğe bürünmeye zorluyor hem de benliğinin en gizli sırlarının ortaya çıkmasına neden oluyor. Elinde çantasıyla kendi gerçekliği ve dış dünya arasında gidip gelen Gustav, benliğiyle, aşkıyla ve hayatındaki onca insanla yüzleşmek zorunda kalıyor. Bu yüzleşmeler, romanın temel çatısını oluşturarak okuyucuyu soluksuz bir hikayenin içine çekiyor.
“Bazı hayatlar bir acıyı telafi etmek için acımasızca uzamışlardır.”
Romanın derinlikli atmosferini yansıtan ve okuyucuyu düşündürmeye sevk eden çarpıcı alıntılardan biri şu şekilde: “Biliyorum, bazen derin bir acı, insana, ölmemesini söyler. Çünkü ölse de o acıdan kurtulamayacak gibidir, en iyisi onu burada halletmektir, toprağın üstünde ve canlıyken. Bazı hayatlar vardır, bir acıyı telafi etmek için acımasızca uzamışlardır. Bazı hayatlar da bir mutluluğa, o mutluluğun yaşandığı ana çivi çakarlar. Ama çok az insan mutluluğu hafızasında tekrarlamak için yaşar, çoğu acısını ödetir yaşama. Günleri söke söke alır yaşamın cebinden. Seçenek diyorsun, ben sadece, –şansım olsun veya olmasın– beni yaşatacak şeyi seçiyorum.”
Aneta Emilova, “Bir Kâğıt Daha” ile okuyucuya bir çantaya, bir adama, bir kadına, yardımsever bir kadına, bir iblise, cehennemin bir parçasına, bir leyleğe, bir balığa, birkaç yıldıza, bir rahibeye ve daha birçok şeye yer açan, katmanlı bir anlatı sunuyor. Yazarın cesur kurgusu ve derinlikli karakter analizleri, eseri Türk edebiyatında aklını yitirmiş bir roman denemesi olarak farklı bir konuma taşıyor. “Bir Kâğıt Daha”, alışılmadık konulara ve felsefi derinliklere ilgi duyan okuyucular için kaçırılmaması gereken bir eser.