GENÇLİĞİN FİLTRESİZ BİR PORTRESİ
Hem dünya hem de Türkiye büyük bir hızla değişirken, geleceğin yükü gençlerin omuzlarında. 15-24 yaş aralığındaki yaklaşık 12 milyon gençten oluşan Türkiyeli yeni nesil, birkaç yıl içinde hayatın her alanında varlığını daha da hissettirecek gibi görünüyor.
Sia Insight’ın yürüttüğü “Çatışmadan Konformizme” adlı 2018 Türkiye Gençlik Araştırması’nın sonuçları incelendiğinde ortaya hem Türkiye hem de dünya gençliğinin filtresiz bir portresi çıkıyor.
Gençler değişen dünyanın taleplerini karşılayabilecekler mi? Dünyadaki akranlarından ne kadar farklılar? Hangi yönlerden onlara benziyorlar? Peki, Türkiye genç nesilleri desteklemek için ne yapmalı?
İşte o araştırmadan çarpıcı sonuçlar…
• Gençlerin temel referans noktası aile. Aileleri dışında en çok arkadaşlarıyla görüşüyorlar. İnternette dolaşıyor, müzik dinliyor, telefonla konuşuyor ve AVM’lerde vakit geçiriyorlar.
• Yüzde 89’u yabancı dil bilmiyor. Yurtdışına ilgi duymuyorlar. Yüzde 95’inin pasaportu yok. Yüzde 61’i hayatında hiç uçağa binmemiş. Türkiye’nin AB üyeliğini destekleyenler yüzde 42 oranında. Yüzde 38’i Suriyelilerin ülkeye hiç alınmamasını istiyor.
• Yarıdan fazlası eğitim hayatları boyunca ayrımcılığa maruz kaldığını belirtiyor.
• Gençler, kişisel bakıma ve spora ilgi göstermiyor. Yüzde 88’i spor yapmıyor. Alkolden uzak dursalar da sigara içmeye devam ediyorlar. Yüzde 91’i sağlıklı yaşam trendlerini takip etmiyor.
• Yüzde 83’ü cinsellikle ilgili bir eğitim almamış.
• Gelecekle ilgili umutlu olduğunu ifade edenlerin oranı yüzde 60. Yaklaşık dörtte biri ise gelecek kaygısı taşıyor.
• Türkiye’de gençlerin yüzde 98’i herhangi bir STK’ya üye değil. Siyasetle ilgilenmediğini belirtenlerin oranı yüzde 84. Türkiye gündemini takip etme oranları da düşük.
• Bayrak ve milli marş konusunda hassaslar.
• 15-24 yaş arası gençlerin yüzde 39’u uyuşturucu kullanan biriyle, yüzde 27’si bir eşcinselle, yüzde 26’sı ise alkol kullanan biriyle komşu olmak istemiyor.
• Gençlerin yüzde 22’si “gerektiğinde” bir kadına tokat atılabileceğini düşünüyor.
• Yüzde 59’u her gün dua ediyor. Yüzde 51’i Ramazan ayı boyunca oruç tutuyor.
• Yüzde 71’i su, hava ve çevre kirliliğinden tedirgin. Yüzde 42’si ise nükleer santralların kurulmasını destekliyor.
• Yüzde 57’si Türkiye ekonomisine güveniyor. Yüzde 47’si ise önümüzdeki bir yıl içinde ekonominin daha iyiye gideceğine inanıyor.
• Cep telefonlarına ve internete çok bağlılar ama teknolojiden kopuklar. Yaklaşık üçte ikisinin yapay zekâ, sanal gerçeklik gibi yeni gelişmeler hakkında bilgileri yok. Yüzde 84’ü bilgisayar oyunu oynamamış, yüzde 97’si e-kitap okumamış. Yüzde 36’sı teknolojik gelişmeleri takip etmiyor.
İletişim ve pazarlama gurusu Fatoş Karahasan, 2018 Türkiye Gençlik Araştırması’ndan yola çıkan “Açılın Gençler Geliyor” adlı kitapta hem Türkiye hem de dünya gençliğinin filtresiz bir portresini ortaya koyarken, Y ve Z nesilleri hakkındaki klişe tartışmalara da bir nokta koyuyor.
“Dünyadaki akranlarına bakıldığında Türkiyeli gençler de tıpkı onlar gibi kalabalıklar. Dünya nüfusundaki artış genç nüfusa da yansımış durumda. Onlar da anne babalarıyla daha uzun süre birlikte yaşıyorlar. Zor bir dünyada yaşadıklarının bilincindeler. İş dünyasından beklentileri var. Teknoloji onlar için bir araç değil, bir yaşam biçimi. Eğitimi çok önemsiyorlar. Tüketim biçimleri ve markalarla kurdukları ilişkiler değişiyor. Dünyadaki akranlarından farklı olarak Türkiyeli gençler takım çalışmasına değil bireysel başarıya önem veriyor. Teknolojiyi daha pasif bir şekilde kullanıyor, başka bir deyişle teknolojiyi tüketiyor. Girişimcilik eğilimleri de dünyadaki gençlere göre daha düşük. Türkiyeli gençler dünyadaki akranlarından farklı olarak çoksesliliğe de oldukça kapalılar. Hoşgörü, birlikte yaşama ve sivil toplum gibi unsurlara mesafeliler.”
Fatoş Karahasan, CEO Plus tarafından yayımlanan Açılın Gençler Geliyor’da Türkiyeli yeni nesillerin bu pek de iç açıcı olmayan filtresiz portresini ortaya koyduktan sonra devlet, yerel yönetimler, şirketler, eğitim kurumları ve STK’ların; işin özü tüm yetişkinlerin yeni nesilleri küresel dünyaya hazırlamak için kullanabileceği bir yol haritası da sunuyor.
Evet, açılın, gençler çok büyük bir hızla geliyor! Koskoca bir dünya değişmek için onları bekliyor. Ama Türkiyeli gençleri onları bekleyen küresel dünyaya hazırlamak için kolları sıvamak gerek…
Dr. Fatoş Karahasan Kimdir?
Dr. Fatoş Karahasan, uzun yıllar ülkemizin önde gelen reklam ajanslarında tepe yöneticilik yaptı. 2003’ten beri Bilgi Üniversitesi’nde öğretim üyesi olarak pazarlama iletişimi, reklam ve dijital pazarlama dersleri veriyor. Türkiye’de ve yurtdışında marka ve iletişim konferanslarına katılan Karahasan, yerli ve yabancı şirketlere danışmanlık yapıyor. Dünya gazetesi ve cnnturk.com’da gündemi takip eden yazılar yazıyor. Reklam Özdenetim Kurulu (RÖK) üyesi olan Karahasan, Neden Herkes Futbol ve Reklamdan Anlar?, Taşlar Yerinden Oynarken ve Akla ve Kalbe Giden İletişim Yolları adlı kitapların da yazarı.