Mide Küçültme Ameliyatını Kimler Yaptırabilir?
Aşırı kilolu olsa bile mide küçültme ameliyatları herkes için değildir. Peki, mide küçültme ameliyatını kimler yaptırabilir?
Yılda 17 bin ameliyatla, dünyada en çok mide operasyonu yapılan ülkelerin başında gelen Türkiye’de, sağlıksız beslenme, yaşam şekli, teknoloji ve genetik gibi faktörlerden dolayı son yıllarda hızla yayılan obezite, tüm hastalıkların en büyük nedeni olarak karşımıza çıkıyor.
Zayıflamak amacıyla tercih edilen obezite cerrahisi kimlere uygulanabilir? Mide küçültme ameliyatının riskleri nelerdir? Mide küçültme ameliyatı sonrası neden ölüm görülüyor?
Günümüzün en büyük problemlerinden birisi obezite, vücuttaki yağ oranının aşırı artmasına denilmektedir. Erkeklerde vücuttaki yağ oranı, yüzde 25’in, kadınlarda ise yüzde 30’un üzerine çıktığında obezite söz konusudur. Tedavi edilmediği takdirde kalp rahatsızlıkları, yüksek kolesterol, şeker hastalığı, yüksek tansiyon gibi birçok rahatsızlığa yol açan bu hastalık, aynı zamanda hastaların hareket özgürlüklerini de kısıtlamaktadır. Okan Üniversitesi Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Abdulcabbar Kartal, obezite cerrahisi hakkında merak edilenleri anlatırken Lotus Obezite Cerrahisi Kliniği kurucusu Obezite ve Metabolik Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Kaplan Baha Temizgönül’de mide küçültme ameliyatının kimlere yapılması gerektiğini anlattı.
Mide Küçültme Ameliyatı Kimlere Uygulanmalı?
Obezite ve Metabolik Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Kaplan Baha Temizgönül “Obezite cerrahisinin aşırı kilolu hastalar için belirlediği kriterler olsa bile mide küçültme ameliyatları herkes için uygun değildir. Vücut kitle indeksi ≥ 35 veya üzeri olanların aynı zamanda obezitenin yol açtığı, şeker hastalığı, yüksek tansiyon, uyku apnesi, karaciğer yağlanması, kireçlenme, kolesterol yüksekliği, sindirim sistemi problemleri ve kalp hastalıkları gibi diğer hastalıkları bulunan kişiler için uygundur.
Zayıflama yöntemlerini, belirli bir müddet uygulanmasına rağmen sağlıklı bir şekilde kilo verememiş olan kişiler için uygundur.
Kişi aşırı kiloluysa bile ilk denenecek yöntem bir diyetisyen kontrolünde, diyet yapmak olmalıdır. Yani obezite cerrahisi ilk seçenek olmamalıdır.
Biraz da obezite cerrahisi düşünen hastalarımızın gözünden bakmaya çalışalım. Mide küçültme ameliyatı olmak isteyenler bu kararı güçlükle alıyorlar. Hem toplumun az ye ve zayıfla baskısı hem de, diyet yapıyorum ama kilo veremiyorum düşüncesiyle başarısızlık duygusu ile uğraşıyorlar.
Az yemekle zayıflanamayacağı bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Herhangi bir ameliyata karar vermek hasta için çok zordur. Bu süreçte bizlere düşen onların yanında olarak destek olmaktır.”
Mide Küçültme Ameliyatının Riskleri Nelerdir?
Obezite ve Metabolik Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Kaplan Baha Temizgönül “Her ameliyatın kendine has riskleri vardır. Mide küçültme ameliyatı riskleri: Anesteziye bağlı riskler, nefes darlığı, enfeksiyon, ölüm, safra kesesi taşları, beslenme bozukluğu, kan pıhtısı, damar tıkanması, kanama, kaçaklar (Karın içi iltihap), kusma, fıtık olarak sayılabilir.
Genellemek gerekirse bu riskler karın içi ameliyatların hepsinde ortaktır. Şunu da vurgulamak isterim ki safra kesesi ameliyatı sonrası sorun görülme ihtimali, güvenli mide küçültme ameliyatı risklerinden daha fazladır”
Mide Küçültme Ameliyatı Sonrası Neden Ölüm Görülüyor?
Obezite ve Metabolik Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Kaplan Baha Temizgönül “Ameliyatların tümünde olduğu gibi, mide ve bağırsak ameliyatlarının yapıldığı obezite cerrahisinde de, ameliyatta zarar görme, dikiş yerlerinin yeterli iyileşememesinden kaynaklanan karın içi iltihaplar görülebilir. Bu durum tüp mide ameliyatı sonrası kaçak olarak da bilinmektedir.
Karın içi iltihabın, erken tanı ve tedavisi ile bu süreç hastaya zarar vermeden tedavi edilebilir.
Bu durumda doktorunuza kolay ulaşır ve gözetim altında olursanız karın içi iltihap öldürücü değildir. Obezite cerrahisi tam zamanlı yapılması gereken bir iştir ve diğer mide ameliyatlarından teknik farklılıklar arz eder. Obezite cerrahisi doktorlarını seçerken dikkat etmeniz gereken, ekiplerinde diyetisyenlerin ve obezite cerrahisi sonrası psikolojinizle ilgilenecek bir psikoloğun bulunup bulunmadığı önemlidir. Ameliyat yapılan hastaneler tam donanımlı ve ekipleri bu konuda yeterince tecrübeli mi diye mutlaka sorulmalıdır”
Obezite Cerrahisi Hakkında Bilinmeyenler
Okan Üniversitesi Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Abdulcabbar Kartal’da, obezite cerrahisi hakkında merak edilenleri anlattı.
Şişmanlık Cerrahisi Nedir?
Genel Cerrahi Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Abdulcabbar Kartal: “Beden kitle indeksi ya da vücuttaki yağ oranı ölçülerek şişman oldukları belirlenen hastaların kilo vermelerine yardımcı olmak amacıyla sindirim sistemine cerrahi müdahalede bulunulmasına “obezite cerrahisi” ya da “bariatrik cerrahi” denmektedir.”
En Uygun Adaylar Kimlerdir?
Abdulcabbar Kartal: “Öncelikle kişinin en az üç yıldır devam eden obezite şikayetinin bulunması, kronik alkol ve ilaç bağımlılığının bulunmaması ve kabul edilebilir ameliyat riski sınırları içinde olması gerekir. Obezite cerrahisi yapılacak bir hastanın aktif bir psikiyatrik hastalığı olmamalıdır. Yaş sınırlaması olmamakla beraber 20-60 yaşları arasında daha güvenle ameliyat yapılabilir. Cerrahi, kilo vermede son çare olarak düşünülmelidir. Obezite cerrahisi, hormonal rahatsızlığı olmadığı halde kilo veremeyen, diğer tedavi yöntemlerinde başarı sağlayamayan ya da tekrar kilo almış kişilerin, sağlık durumları bozulmaya başladığında yapılmalıdır.”
Şişmanlık Cerrahisi Ameliyatı Nasıl Etkili Oluyor?
Abdulcabbar Kartal: “Obezite tedavisinde cerrahi yöntemleri temelde gıda alımını azaltan, besinlerin emilimini kısıtlayan ya da her ikisini birden sağlayan yöntemler olarak sınıflandırabiliriz. Kısıtlayıcı ameliyatlarda, midenin hacmi küçültülür; mideye giren gıdaların miktarı ve kişinin yediği gıda miktarı azaltılır. Emilimi azaltan ameliyatlarda, besin emilimini azaltmak için bağırsakların bir kısmı bypass edilir. Ameliyat olan hastanın yapılan ameliyat tipine bağlı olarak aldığı günlük gıda miktarı ve alınan gıdanın bağırsaklarda emilim oranı azalır. Böylece hasta hızlıca kilo verir. Fakat obezite cerrahisinin kilo verme konusunda kesin ve kalıcı bir etki sağlaması için kişinin önemli bir operasyon geçirdiğinin bilincinde olması, ameliyat sonrasında beslenmesine ve egzersizlerine devam etmesi gerekir.”
En Sık Hangi Ameliyat Yapılıyor?
Abdulcabbar Kartal: “Günümüzde obezite cerrahisinde en sık yapılan iki ameliyat gastrik bypass (mide baypası) ve sleeve gastrektomi (tüp mide) ameliyatlarıdır. Bu ameliyatlar laparoskopik olarak, küçük deliklerden yapılabiliyor. Bu yöntem ile daha küçük kesiler ile daha az ağrılı ve güvenli bir şekilde ameliyat gerçekleştirilebiliyor. Gastrik bypass ameliyatında ilk olarak mide hacmi küçültülerek hastanın alabileceği yiyecek miktarı azaltılmaktadır. Buna ilave olarak ince bağırsakların bir kısmı bypass edilmektedir. İnce bağırsakta gıdaların kat ettiği yol kısaldığı için besinlerin emilimi azalmaktadır. Bu ameliyat tekniği yüksek kalorili diyet ile beslenme alışkanlığı olan hastalarda daha fazla tercih edilmelidir. Çünkü bu tip hastalar, az miktarda ama yüksek kalorili gıdalarla beslenme alışkanlığına sahiptirler.”
Tüp Mide Ameliyatında Ne Yapılıyor?
Abdulcabbar Kartal: “Sadece gıda alımını azaltan ameliyatlar ile yeterli kilo kaybına ulaşmak mümkün olmayabilir. Sleeve Gastrektomi (Tüp Mide) ameliyatında ise midenin büyük kenarı kesilip çıkartılarak bir mide tüpü oluşturulur. Bu teknik ile hem midenin hacmi azaldığı için alınan gıda miktarı azalır hem de çıkartılan mide bölümünden salgılanan ve açlık hormonu olarak tanımlanan ‘Ghrelin’ hormon seviyesinde düşme sağlandığı için tokluk hissi oluşumu gerçekleşmektedir. Böylece hastaların normal sindirim sistemi bütünlüğü korunarak hızlıca kilo verebilmeleri sağlanabilir.”
Dünyada En Çok Gastrik Bypass Ameliyatı Mı Uygulanıyor?
Abdulcabbar Kartal: “Gastrik bypass ameliyatı yakın zamana kadar Amerika Birleşik Devletleri’nde en sık uygulanan ameliyat tekniğiydi. Fakat tüp mide ameliyatı hem daha kolay olması hem de bypass ameliyatına benzer sonuçlar elde edilmeye başlanması nedeniyle hem dünyada hem de ülkemizde en sık uygulanmaya başlanan ameliyat “olmuştur.
Ameliyat Uzun Sürüyor Mu?
Abdulcabbar Kartal: “Ameliyat süresi yapılan ameliyatın tipine, hastanın şişmanlık derecesine ve cerrahi ekibin deneyim ve tecrübesine göre farklılık gösterebilir. Tüp mide ameliyatları genellikle 60-90 dk kadar sürmektedir. Ayrıca hastanın ameliyata hazırlanması ve uyutulması 20-25 dk ve hastanın ameliyattan sonra uyandırılması da 20-25 dk kadar sürmektedir. Gastrik bypass ameliyatında bu süre bir miktar daha uzun olabilmektedir.”
Obezite Cerrahisi Sonrası Ne Kadar Sürede Ne Kadar Kilo Verilir?
Abdulcabbar Kartal: “Laparoskopikgastrik bypass ameliyatlarında iki yıl sonunda beklenen kilo kaybı yaklaşık yüzde 70, sleeve gastrektomi ameliyatında yaklaşık yüzde 60 civarında olup verilen toplam kiloda hastanın ameliyat sonrasındaki uyumu çok önemlidir. Kilo vermedeki başarı hastanın ameliyat sonrası diyet ve egzersiz programına uyması ile doğru orantılıdır.”
Ameliyat Sonrası Ne Zaman İşe Dönmek Mümkün?
Abdulcabbar Kartal: “Obezite ameliyatlarından sonra genellikle hastalarımıza 15 gün ev istirahati önermekteyiz. Hasta masa başı çalışıyor ise 15 gün sonra işine dönebilmektedir. Yoğun fiziksel aktivite gerektiren işler için ve spora başlamak için yaklaşık 30 gün beklenmesi tavsiye edilir.”
Tekrar Kilo Alma Riski Var Mı?
Abdulcabbar Kartal: “Obezite ameliyatlarından sonra kilo verme yaklaşık 1,5-2 sene kadar devam etmektedir. Bazı durumlarda hastalar fazla kilolarını bu süreç tamamlanmadan bir yıl gibi kısa bir sürede verebilmektedir. Ameliyat sonrasında sağlıklı kilo verme ve ideal kilonun korunması için en önemli faktörler dengeli beslenme ve egzersizdir. Bununla beraber uzun dönemde asıl başarı size önerilen tüm kurallara ne kadar uyduğunuza da bağlıdır. Eski beslenme alışkanlıklarını değiştirip, sağlıklı ve dengeli beslenme alışkanlığı edinmek, düzenli egzersiz yapmak, ameliyat sonrası kontrollerini aksatmamak, motivasyonunu bozmamak ve gerekirse psikolojik destek almak verilen kiloların geri alınmaması için önemlidir.”
Bu Ameliyatların Riski Nedir?
Abdulcabbar Kartal: “Obezite cerrahisi tüm diğer ciddi cerrahi müdahaleler gibi belirli riskler taşır. Standart risk faktörleri hastanın genel sağlık durumu, hastanenin teknik imkanları ve cerrahi ekibin deneyimidir. Obezite ameliyatlarının en sık görülen riskleri kanama, anastomoz kaçakları (zımba hattında kaçak), demir, kalsiyum, vitamin D ve B12 eksiklikleri, beslenme bozuklukları ve safra kesesi taşı oluşumudur. Tüm laparoskopik obezite ameliyatlarından sonra açık cerrahiye dönme ve vücudun belli yerlerinde sarkmalar görülmesi mümkündür”