Düşlerimi Asıyorum
ilk tanışmamda hayatla bir şişe su ile düşmüştüm pazara. hayallerim o kadar büyüktü ki bir donduma ile dönüyordum eve. satılan her şişe su bir başka kapıyı aralıyordu düşlerimde. pazar günleri iple çekilir okul sıkar olmuştu benliğimi.
neymiş efendim okuyup adam olacakmışım. kim dinlerdi ki adam olmayı. çikolatayla kaplı gofret alabilmek herşeyden alzem di o an için.
günler ayları, aylarsa yılları kovalarken hep çalışmanın hayallerime damlattığı kızıl kanı seyrettim. hayallerim ufaldıkca iş hayatımın zorlukların büyümesiydi aslolan.
okumanın verdiği rahatlık çalışmanın verdiği eziyet ve ortada çırpınan yüreğim.
ne hayallerim gerçek oldu nede ben gerçeklere alıştım. biten okul devam eden çalışma hayatı ve boş dünyanın penceresinde haykıran düşlerim.
ne cihadı koyabildik önümüze nede hicreti. sloganların arasında geçen ince bir çizgide sadece hayatı paylaştık rüyalarımızda.
hep ulaşılması gereken noktalarda iş hayatı, iş hayatının artık yerlerinde hedeflerim. bu gün durup bakarken su satan küçük çocuğa, bir dünya kuruyorum ufkun kızıllığına. ne kızıl düşlerden uyanıp dalıyorum yine hayatın çarklarına…
ve ben hala hayata inat düşlerimi asıyorum çamaşır ipine… bazende uçurtmama baglıyorum çamaşır ipinin ucunu ve salıyorum bir ucunu özgürlüğe doğru…
Tevfik YAZICILAR