Z Kuşağının yüzde 97’si YouTube’daymış…
Evet doğru okudunuz Z Kuşağının yüzde 97’si YouTube’daymış. Geçenlerde bir haber bülteninde okudum bu satırları. Bu yıl ikincisi düzenlenen Dijital Topuklar Zirvesi’nde “Z kuşağına Hitap Etmenin İncelikleri” oturumunun sponsoru olan Teknosa, 7-16 yaş aralığındaki çocukların dijital mecralarda kamuoyuna açık olarak paylaştığı 1 milyon 600 bin datayı incelemiş ve bu sonuca varmış.
Belki benim gibi Z Kuşağı da nedir demişsiniz içinizden. Şöyle ki Z Kuşağı demek 1990 ların sonlarında 2000 li yıllarda dünyaya gelen çocuklar demekmiş. “İnternet kuşağı” da denilen bu kuşağın tam bir teknoloji çağı çocukları olduğu söyleniyormuş. İnsanlık tarihinin el, göz, kulak v.b. motor beceri senkronizasyonu en yüksek nesli olarak da tanımlanıyormuş.
Şimdi gelelim haberin içeriğine. Yapılan araştırmaya göre, dijital dünyanın içine doğup orada yetişen Z kuşağı, yüzde 97 oranı ile en çok YouTube’da varlık gösteriyormuş. Tabii ya ne olacak ki diyip geçebiliriz bu konuyu. Ama altını çizmek istiyorum %97 oranında çocuklarımız youtube’den bilgi ediniyor. Araştırma diyor ki “Kendi yaşıtlarının günlük hayatını yakından takip eden bu nesil, günün trendlerine uygun olarak eğlenceli videolar üreten kanallara abone oluyor, sevdikleri oyunların videolarını izliyor.”
Peki şimdi durup düşünelim; inançlı ve imanlı bir nesil yetiştirmek için youtube da ne kadar bir içerik üretiyoruz. Gençliğe yani geleceğimize nasıl insanlar örnek oluyor buralarda. Müslüman bir birey yetişmesi için youtube da ne kadar çalışmamız var. Hadi kendinize sorun önce, sonra da bir düşünün bakalım.
Hee bu arada araştırmadan birkaç not daha aktarayım. “Dijital dünyada çocukların konuştuğu konuların başında yüzde 38 oranı ile oyun başlığı gelirken, bu oran çocuğun oyun karakterleri ve oynadığı oyunlardan ne kadar etkilendiğinin de göstergesi oluyor.” Deniliyor araştırmada, hadi şimdi inançlı ve imanlı bir nesli özleyen bu günün mücahitlerinin ne kadar oyun ürettiklerini bir düşünelim. Çocuklar oyun karakterlerini kendilerine referans alıp büyürken kaç tane oyun yazan ve sanala sunan Müslüman var bir düşünelim mi. Buldunuz mu şöyle çocuğunuza gururla sunacağınız bir oyun karakteri?
Z kuşağınının çocuklarının ancak yüzde 6 sı oyuncaklar ile ilgileniyor deniyor araştırmada. Heyy gidi çocukluğum. Bugünün çocuklarının % 94 ü sanal alemde oyunlarda. Oyuncak nedir arkadaş nedir bilmiyor. Annelerinin babalarının elinden telefonları kapıp interte oyun oynayıp çizgi film seyretmek, arkadaşlarıyla oyuncaklarıyla oynamaktan daha fazla cezp ediyor onları. Varsa yoksa internet.
Araştırmada bir başka nokta da, Z kuşağının iletişim ve konuşma dilinde öne çıkan özellikleri. Peki neymiş bu özellikler “Fenomenlerin yüzde 35’i spontane ve mizahi bir iletişim tonu tercih ederken, yüzde 28’i heyecanlarını belli eden, yüzde 25’i ikili konuşma şeklinde, yüzde 6’sı bilgilendirici ve yüzde 6’sı ise arkadaşlarıyla konuşur gibi samimi bir dil kullanıyor.”muş. Yani internetten bilgi fışkırıyor hikayesi kocaman bir palavraymış. Baksanıza fenomen olanların ancak % 6 sı bilgilendirici bir dil kullanıyor kalanlar ise bildiğiniz geyik muhabbetiyle çocukların beynini dolduruyor. Gelde çocukları internette bilgi sahibi oluyor zannet.
Bu arada hatırlatayım bu kuşağın ilk gençleri artık oy verme yaşında. Sanal ortamda aldıkları eğitimle birey oldular. Sanalın manipülasyonlarına hazır bir neslimiz var yani. Artık inançlı ve imanlı insanların bu konulara da eğilme vakti geldi de geçiyor değil mi. Çocuklarımıza izletebileceğimiz çizgi film sayımız ortadayken, onların oynamasından mutlu olabileceğimiz oyun sayısı ortadayken kimse bana sanal mücahitlik taslamasın. Oturup bu konuda çalışmalar yapabilecek, sanal platformunda boy gösterebilecek değerler yetiştirmemiz gerekiyor. Aksi taktirde batı medeniyeti karşısında hezimet kaçınılmaz olacaktır.
Tevfik YAZICILAR
05 Kasım 2017