Uluslararası terör örgütünün İstanbul merkezli dünya devleti kurma hikayesi
Giderek artan ekonomik sorunlar ve kadın cinayetleri, polisiye romanlarda adaletsizliklerle ilişkilendirilerek bütünsel olarak işleniyor. Liyakatsiz ve illegal yönetimin yarattığı kaosun fotoğrafını çeken polisiye romanlar, milliyetçilik anlayışının halkı bütünleştirip ortak paydada buluşturan yönüne dikkat çekiyor.
Yazar Umut Mahmutoğlu, polisiye türde kaleme aldığı Çürümüş adlı romanında, adaletsizliklerin yarattığı sorunları bütünsel olarak işlediğini belirterek, “Çürümeye yüz tutan bir sistemi sorguluyorum. Milliyetçilik anlayışının halkı bütünleştirip ortak paydada buluşturan yönüne dikkat çekerek, bir avuç polisin toplumun sosyolojisini değiştirip ekonomik sistemi çökerterek ülkeyi kaosa sürüklemeyi hedefleyen Işık Getirenler örgütüne karşı mücadelesini işliyorum. Türkiye’nin yanı sıra Suriye ve Bulgaristan’da geçen olaylar örgüsünde, terör yapılanmalarının toplumsal ve ekonomik açıdan yarattığı enkaza dikkat çekiyorum” dedi.
Tahammül ve empati kavramlarını ele alıyor
Bugünün ekonomik ve siyasi sorunlarını farklı insanların gözünden ele alarak, gizemli kadın ve siyasi cinayetlerin peşinden koşan Ankara Cinayet Bürosu ekibinin, Işık Getirenler örgütüne karşı mücadelesini oldukça akıcı bir dille işleyen kitap, tahammül ve empati kavramlarının önemini hatırlatıyor. Kitabında giderek artan kadın cinayetleri, ekonomik sorunlar, işsizlik ve terör örgütlerinin yarattığı sorunların fotoğrafını çektiğini söyleyen Yazar Umut Mahmutoğlu, “Yıllardır çözülemeyen bu sorunların tümü, farklı gibi görünse de aslında birbiriyle doğrudan bağlantılı. Kitabımda yapılacak bir eğitim reformuyla Türkiye’nin üretici bir kimliğe ve empati yapabilen, düşünen, sorgulayan, analiz yapabilen bireylere sahip olabileceğinin mesajını veriyorum. Toplumsal baskıların kadın cinayetlerini tetiklediğine, eğitim reformuyla kadına yönelik bağnaz bakış açısında köklü değişimler yaşanabileceğini vurguluyorum” diye belirtti.
Bugünün fotoğrafını çekiyor
Romanındaki göndermelerle çevremizde şahit olduğumuz gerçek olaylara değindiğini kaydeden Yazar Umut Mahmutoğlu, “Ekonomik sorunlar sebebiyle alım gücündeki azalma gibi unsurlarla bugünümüzün fotoğrafını çekiyorum. Kadınlar üzerindeki toplumsal baskılar ve caydırıcı cezaların olmayışını kadın cinayetlerinin çıkış noktası olarak ele alıyorum. Bu cinayetlerle birlikte kadın istismarının altında yatan sosyolojik sorunları vurguluyorum” ifadelerinde bulundu.
Her karakter farklı bir kavramın temsilcisi
Kitapta öne çıkan karakterlerin farklı kavramların temsilciliğini üstlendiğini ifade eden Umut Mahmutoğlu, konuya ilişkin şu açıklamayı yaptı: “Romanımdaki olaylar örgüsü, karakterlerin temsilcisi kavramlar etrafında şekilleniyor. Merkezi İstanbul’da olan tek bir dünya devleti oluşturmayı amaçlayan Işık Getirenler’in suikastçısı Acar, yeniliği ve değişimi temsil ediyor. Polis muavini İclal, bir kadın olarak dirayeti ve azmi, polis amiri Uğur ise polislerin yaşadığı dezavantajlı durumları temsil ediyor. Sıradan bir vatandaş olarak yaşamını sürdürürken kendini işçi hareketinin içinde bulan Ahmet de değişim için harekete geçmek gerektiği mesajını veriyor. Toplumun sosyolojisini değiştirmeyi ilke edinen, kökleri asırlar öncesine dayanan uluslararası bir örgüt olan Işık Getirenler’in ekonomiyi sarsarak sistemi çökertme yönünde attığı adımlarla yönetimi ele geçirme girişimlerini bu karakterlerin gözüyle ele alıyorum.”