Sina’da Neler Planlanıyor?
Sina Yarımadası’nda birşeylere hazırlık var. Mısır, Filistin ve İşgalci İsrail Sina’da kıpır kıpır. Kimisi ABD’nin bu bölgede bir Filistin Devleti kuracağını söylüyor kimileri ise İşgalci İsrail’in bu bölgeyi yeniden işgal edeceğini.
Aslında bu bölge yeni karışmadı, Ömür Çelikdönmez 26 Kasım 2017 de kaleme aldığı bir yazısında burada olanların neler olabileceğinden bahsediyor.
İşte o yazı;
Mısır Firavunu Sisi Sina’da kendi halkını öldürttü!
Geçtiğimiz Cuma günü Mısır’ın güneydoğusunda Bedevilerin yoğun yaşadığı Sina Yarımadası’nda el-Abed kasabasında Ravda Camii’nde cuma namazı için toplanan cemaate terör saldırısı gerçekleştirildi. Teröristler, yardıma giden ilk yardım ekiplerini de hedef aldı . Cemaati silahla tarayan teröristler, el bombalarını fırlattı. Hayatını kaybedenlerin sayısı 305’e yükseldi.
Sufi ibadethanesi olarak bilinen Ravda Camii’nde önce bomba patlatılan, ardından camiden kaçanlara ateş edilerek gerçekleştirilen saldırıyı henüz kimse üstlenmedi, ancak IŞİD daha önceden Sina Yarımadası’nı Sufilerden temizlemeye yemin etmiş ve benzer saldırılar gerçekleştirmişti. Ancak Mısır kamuoyunda bu terör eyleminin IŞİD ve benzeri örgütler tarafından gerçekleştirilmediğine dair derin kuşkular gündemde. Daha öncede Mısır güvenlik güçlerinin sivillere yönelik Sina Yarımadası’nda gerçekleştirdiği yargısız infaz görüntüleri sosyal medyada yayınlanmıştı.
Mısır medyasından görüştüğüm bir haber kaynağım, Cuma namazında sivillerin öldürülmesi talimatını bizzat Sisi’nin vermiş olduğunu söyledi. Önce itiraz ettim, ancak Tahrir meydanında tank ateşiyle kavrulan bedenlerin resimlerini gösterince ikna oldum. Sonuçta Mısır Cumhurbaşkanı Sisi de Nasır geleneğinin temsilcisi değil miydi? Cevaplanması gereken soru Sisi’nin bu katliam talimatını hangi nedenle vermiş olduğu?
Firavun Sisi’nin İsrail’e Sina Yarımadası’ndaki Mısır halkına ait yerleşim birimlerinin boşaltılmasına dair verilmiş bir sözü var. İsrail-Mısır Barış Antlaşması 26 Mart 1979 tarihinde, Amerikan garantörlüğünde Washington’da imzalanmış, ne yazık ki Camp David Sözleşmesi uyarınca imzalanan antlaşma, Ortadoğu’ya planlandığı gibi barışı getirememişti.
Stratejik konumu ve güvenlik güçlerine yönelik saldırılarla gündemden hiç düşmeyen Sina Yarımadası, Mısır’ın çözüm bekleyen başlıca sorunlarından. Camp David antlaşması gereğince Mısır ile İsrail arasında tampon bölgeye dönüştürülen Sina Yarımadası’nda Mısır yönetimi güvenliği sağlamakta çokta başarılı değil. Mısır’ın toplam yüzölçümünün yüzde 6’lık bir kısmına tekabül eden ve idari olarak Kuzey ve Güney Sina olarak iki vilayetten oluşan Sina, Mısır ile İsrail arasında 1956, 1967 ve 1973 savaşlarının yaşandığı yer olduğu gibi radikal silahlı İslamcı grupların gelişmesine imkan tanıyan sosyal yapıya sahip. İlginç olan cihatçı Selefi hareketlerden, İsrail ile güçlü ilişki ağına sahip bedevi aşiretlere kadar birbirinden farklı bölge aktörlerinin, Sina Yarımadası jeopolitiğinin önemli fay hatlarını oluşturması. Bu toplumsal özelliği nedeniyle her an patlamaya hazır bomba görülüyor.
Geçtiğimiz günlerde Mısır, Güney Kıbrıs Rum kesimi, Yunanistan ve İsrail ile Doğu Akdeniz petrol ve doğalgazının çıkarılması, işlenmesiyle ilgili anlaşmalar imzalanmıştı. Türkiye’nin bu anlaşmaların geçersiz olduğunu açıklaması üzerine Mısır’da 29 kişi Türkiye için casusluk iddiasıyla tutuklandı.
Mısır’ın İsrail ile işbirliğini alenileştirmesi ülke içinde muhalefet odaklarını etkisizleşleştirmesiyle gün yüzüne çıktı. Mısır’da yayınlanan el-Masriyun gazetesinin ele geçirdiği belgelerde, İsrail ile Mısır arasında gizli bir anlaşma olduğu ve bu anlaşmaya göre Mısır’ın Sina’nın bazı bölgelerini İsrail’e para karşılığında satacağı iddiaları yer alıyor.
Masriyun gazetesinde yayınlanan belgelerde İsrail’in, ekonomisi batık Sisi yönetimine, Sina’nın bazı bölümlerini satın almak amacıyla bir teklifte bulunduğu kayıtlı. İsrail planının ikinci aşamasında, her geçen gün işgalini genişlettiği bölgelerde yaşayan Filistinlileri Mısır’dan satın alacağı topraklara sürmek var. Şimdi anladınız mı çağdaş firavun Sisi’nin, Sina Yarımadası’nda Cuma namazı için toplanan cemaate terör saldırısı düzenletmesinin nedenini?
Evet, doğrudur Sina Yarımadası’nda Ensar Beytil Makdis Cemaati, Mısır cunta ordu yönetimine silahlı saldırılarda bulunuyor. Ama asla Cuma namazı kılan müslüman halkı terör hedefi yapmıyor. Daha önce ABD Dışişleri Bakanlığı; İsrail çıkarlarını hedef alan ve Mısırlı yetkililer ile Kahire ve Sina yarımadasındaki turistlere yönelik saldırılar düzenleyen Ensar-ı Beytil Makdis (Mescid-i Aksa’nın Yardımcıları) Cemaatinin ‘yabancı terör örgütü’ kapsamına alındığını açıklamıştı.
Mısır’da 2011 yılında kurulduktan sonra İsrail’in Eliat kenti ve Sina petrol boru hattına saldırılar düzenleyen cemaat, Mısırlı yetkililere de suikast girişiminde bulunmuştu.Mısır ordusuna karşı saldırılarıyla tanınan Ensar Beyt el-Makdis örgütü, 10 Kasım 2014 de IŞİD liderine biat ettiğini, 4 gün sonra da adını “Sina Vilayeti” olarak değiştirdiğini açıklamıştı.
Mısır İçişleri Bakanı Yardımcısı Muhammed Said’e düzenlenen suikastı Ensar-ı Beytil Makdis cemaati üstlenmişti. Cemaat ayrıca Sina’daki bir tur otobüsüne düzenlenen ve dört Koreli turistin hayatını kaybettiği saldırının da sorumluluğunu üstlenmişti.
Ensar-ı Beytil Makdis cemaatinin asıl kuruluş yeri Gazze. Cemaatten daha önce yapılan açıklamalara göre asıl hedefleri, İsrail’in işgali altında bulunan Kudüs ve Mescid-i Aksa’yı İsrail işgalinden kurtarmak. Yani Cuma namazı kılan kendi halklarına saldırmak gibi gayeleri yok! Ama çağdaş Firavun Sisi’nin İsrail’e Sina Yarımadası’nı satabilmesi için bu bölgeyi kendi halkından arındırması gerekiyor. Şimdiye kadar zor kullanmadan başaramadılar, tek çare devlet terörü! SİSİ kendi halkının katili zalim ötesi bir diktatördür.
Ömür Çelikdönmez