Simgesel Düşünme

Gerçekliğe Aşkın Bir Düşünme Biçimi

Simgeler ve semboller binlerce yıldır insanlığın macerasına eşlik etmiş, tüm kültürlerde farklı şekillerde kullanılmıştır. Kavramsal düşünme, “öğrenme”ye ve “belirleme”ye yardım ederken, simgesel düşünme “yorumlama”ya olanak tanır. Yorum çokluğu, bir ilkeye bağlı olmak koşuluyla, evrensele açılmanın yoludur. Simge, duyusal olanın içerisinde olmasına karşın, insanı duyusallığın tutsaklığından kurtarır; verili gerçeği aşma ve dönüştürme yönünde işlev görür. Başka bir deyişle, simge “özne yapıcı” niteliktedir; özneleşme sürecini besler.

“Düşünmek bir soyutlama, bir simgeleştirme işlevidir. İnsan ‘simgeleştirme’ yeti ve becerisi ile diğer varlıklardan ayrılır; bu ayrım nitel bir ayrımdır. İnsan, bu niteliğinden dolayı, başka bir varlığa indirgenemez bir biçimde özgül bir varoluştadır; bütün anlam ve ilişki dünyasını simgeler aracılığıyla kurar.”

Peki, bugünün modern dünyasında simgeler ve simgesel düşünme bize hangi olanakları sunar? Simgelerin dilini çözmek evrenin, doğanın ve insanın gizemli iç dünyasına yapılacak yolculukta bize hangi kapıları açar? Dahası simgesel düşünme bizi nasıl hayatımızın öznesi kılar?

Düşünür Metin Bobaroğlu, Simgesel Düşünme adlı kitabında bizleri alışılmadık bir düşünce biçimiyle tanıştırıyor. Mitoloji, felsefe ve tasavvufla dokuduğu bu zengin kitapta Hermes’ten İslam geleneğine dek geniş bir zamanda izini sürdüğü tarihsel süreç, pek çok kadim coğrafyaya uğrayarak nihayetinde Anadolu’nun derinliklerine iniyor. Simgesel Düşünme kendini keşfetmek isteyen herkes için eşsiz bir klasik.

Metin Bobaroğlu’nun yazdığı Simgesel Düşünme gözden geçirilmiş 3. baskısıyla Destek Yayınları’ndan çıktı.

Arka Kapak Yazısı:

SİMGE, DUYULARLA ALGILANAMAYANI DUYULARIN ÖNÜNE GETİREN BİR AYNADIR.

“Simgesel düşünme, gerçekliğe aşkın bir düşünme biçimidir ve var olan gerçekliğin ötesinde, ideal olanın aranışına olanak sağlar. İdeal olan, kavramlarla sınırlandırılırken, simge bu sınırları aşmaya yönelik yeni olanaklar sunar. Simge bir göbek bağıdır; anlamaya değil anlayışı geliştirmeye yönelik işlev görür, bilmekten çok keşif ve buluş süreçlerine hizmet eder. Her bilinç simgeyle ilişkisinde bir anlam arayıcısıdır.”

Metin Bobaroğlu, on beş yılı aşkın zamana yayılan yazıları ve konuşmalarından derlenen SİMGESEL DÜŞÜNME’de, simgelere, kişinin kültürel yapısı, yaşam deneyimi, bilgi birikimi, algılama düzeyi ve tinsel eğilimleri ölçüsünde bir anlam yüklendiğine vurgu yaparak simgesel dilin tarih içinde gittikçe gelişen ve derinleşen bir geleneğin bereketi olarak da tanımlanabileceğini söylüyor.

Simgenin bilinçle olduğu kadar bilinçdışıyla, rüyalarla ve mitlerle de ilgili olduğuna dikkat çeken Bobaroğlu, onun kadim bilgelik içerisinde ritüel ve mabet kavramlarıyla zorunlu ilişkisini kurarak okuru alışılagelmişin dışında bir düşünme yolculuğuna çıkarıyor.

Yazar Hakkında:

Metin Bobaroğlu, 1951 yılında Trabzon’da doğdu. İstanbul Üniversitesi Eczacılık Fakültesi’nden mezun oldu. Anadolu Aydınlanma Vakfı’nın kurucu üyesidir. 1996 ile 2001 yılları arasında aynı vakfın başkanlığını yürüttü. 1974’ten itibaren yaptığı toplantılara ek olarak, Anadolu Aydınlanma Vakfı’nın çeşitli kültür merkezlerinde düzenlediği halka açık felsefe toplantılarında konuşmalarını sürdürdü.

Bu toplantıların ürünü olan Us Düşün ve Ötesi adlı derginin yayımlanmasında öncülük etti. Bu dergide yayımlanan yazılarının bir araya getirildiği Aydınlanma Sorunu ve Değerler ile Kadıköy Kültür Sanat Merkezi’nde yaptığı konuşmaların kayıtlarından derlenen Bâtınî Gelenek Hermetik ve Sanskrit Öğretiler adlı kitapları 2002 yılında yayımlandı.

Metin Bobaroğlu, 1997-2002 yılları arasında M.Ü. Güzel Sanatlar Fakültesi’nde “Simge-Sanat-Felsefe” başlığı altında çeşitli kavramların tartışıldığı seminerler verdi. 2004’te Bilgi Üniversitesi’nde “Kadim Bilgelik: Gnostik Öğretiler ve Tasavvuf ” başlığı altında, 2005’te ise yine aynı üniversitede “Bilimsellik ve Mistisizm” adı altında bir dizi seminer verdi.

1999 ve 2002 yılları arasında çeşitli radyolarda “Dinle Ney’den”, “Bir Dilde Bin Kelâm” ve “Kuş Dili” başlıklı radyo programlarını hazırladı. 2009 yılında “Aşure” adlı 20 bölümlük sohbet programı bir televizyon kanalında yayımlandı.

Metin Bobaroğlu’nun on beş yılı aşkın bir zamana yayılan yazıları, konuşma kayıtlarından derlemeler ve kendisi ile yapılan söyleşilerden oluşan Simgesel Düşünme adlı kitabı 2012 yılında, Aydınlanma Sorunu ve Değerler adlı kitabının genişletilmiş ve gözden geçirilmiş 2. baskısı ise 2014 yılında Anadolu Aydınlanma Vakfı Yayınları tarafından yayımlandı.

Metin Bobaroğlu, İstanbul’da her yıl şubat ayında düzenlenen “360 Dereceden Aşk” adlı kültür, sanat ve yaşam festivaline 2016-2023 yılları arasında birçok kez konuşmacı olarak katıldı. Ayrıca, Radyo Cazkolik’te yayımlanan “Jazz, Müzik ve Kadın” adlı radyo programında 2017 yılından bu yana dönem dönem “Tasavvuf ve Caz” başlıklı sohbetleriyle yer almaktadır. Halen çeşitli online platformlar ile radyo ve televizyon kanallarında felsefe çalışmaları ve konuşmalarına devam etmektedir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.