Propaganda – Taktik Örtü ve Aldatma
Osman Pamukoğlu’nun yazdığı dünya tarihinin en önemli olaylarının perde arkasına ışık tutan Propaganda – Taktik Örtü ve Aldatma tüm kitapçılarda
Osman Pamukoğlu’nun yeni kitabı Propaganda – Taktik Örtü ve Aldatma İnkılâp Kitabevi’nden çıktı. Umut, cesaret ve ortak bir düşmanla adeta hipnotize ederek en akıl almaz öğretilerin bile peşinden milyonları sürükleyebilecek psikolojik bir yöntem…
Yazar ve siyasetçi kimliğiyle de tanınan emekli Tümgeneral Osman Pamukoğlu, yeni kitabında insanlık tarihinin eski zamanlarından beri bir dini, düşünceyi, ideolojiyi yaymak için kullanılan ve savaşlarda çok güçlü bir silaha dönüşebilen propaganda yöntemini ele alıyor. Roma’dan Nazi Almanyası’na, Sovyet Rusya’dan Amerika Vietnam savaşına kadar dünya tarihinde kullanılmış en etkili propagandalara yer verilen kitapta, bu yöntemin insan psikolojisi açısından da derin bir tahlili sunuluyor. Gelmiş geçmiş en kanlı propagandaya imza atan Hitler ve Propaganda Bakanı Joseph Goebbels’e genişçe yer verilen kitapta, Pamukoğlu bu yöntemin gücünü şöyle açıklıyor:
“Hitler seksen milyon Alman’a üniforma giydirerek, onlara muhteşem ve kanlı bir opera oynatmıştır. Sıradan bir kulübenin yapımı bile bir fedakârlık konusu olan Rusya’da hayat, kesiksiz bir heyecanla devam eden bir drama olmuş ve sonunda sahne kapanmıştır. Londra halkı bomba yağmuru altındayken, Churchill onları kahramanlık kalıbına sokmuştur. Bunlar kahramanlık rollerini, büyük bir seyirci topluluğu önünde, yangın alevleriyle aydınlanmış bir sahnede, top gürlemesi ve bomba ıslıklarından meydana gelen bir müzik eşliğinde oynamışlardır. Bireysel ayrılıkların yaygın olduğu bugünkü dünyada, herhangi bir genel fedakârlığın tiyatro benzeri bir hokus pokus ve havai fişekler olmaksızın yapılıp yapılamayacağı şüphelidir.”
ARKA KAPAK
Propaganda aşağıdakilerin tümüdür:
Kurnazların işlettiği devasa bir mekanizmadır.
Beyin avcılarının mostrasıdır.
Kandırma ve yalancılık sanatıdır.
Amacı doğruluk değil, iknadır.
Gündelik sersemleştirme faaliyetidir.
Öğüterek, boyun eğmeyi kolaylaştırır.
Gücünü insanın zaaflarından alır.
Halk, onun ne istediğini bilmeyen parçasıdır.
Bakır yeteneklerden altın adamlar yaratır.
Dünyayı, düş görenlerin sırtında taşıtır.
Umutları ve hayalleri sokağa yayar.
Kitle hareketlerinin gözde silahıdır.
Her tarafı kaplayan yabani otlardan farksızdır.
Propagandanın muhteşem ilkesi şudur:
“Karşınızdakine derin bir arzu uyandırınız. O her şeyi kendiliğinden yapar…”