Müsiad Vizyoner’15 1. Oturum Notlarım

THY Genel Müdürü Temel Kotil espirileri ve şiveli nükteleri ile salonu kırdı geçirdi. THY’nin dünü bugünü ve yarınını özetlerken çok neşeliydi. “Arkadaşlar standartların üzerindeyiz diyor. Boşverin standardı. İyi miyiz ?değil miyiz?” diyerekte iyi olduklarını tüm katılımcılara onaylattı. Kotil “Gençler kendini Fatih Sultan Mehmet gibi görüyor. Tıpkı onun gibi 21 yaşında İstanbul’u fethetmeyi hedefliyor. Ama bu gençler ikiye ayrılıyor. Akşemseddin Hazretlerini unutanlar ve ona değer verip onunla yürüyenler. Fetih için Akşemseddin gerek gençler” diyerek unutulmaması gereken bir ders de verdi.

Renault Mais Genel Müdürü İbrahim Aybar otomobil sektörünün geleceği hakkında bilgiler verirken Otonom Otomobiller hakkında detaylı açıklamalar yaptı. Hani şu bizim Maykıl nayt amcanın Kara Şimşek’leri sokaklarda dolaşmaya başlamış. Birbiri ile konuşan ve şöföre bile ihtiyaç duymayan araçlar yollarda boy gösteriyormuş. Hatta Temel Kotil’e takılıp uçan otomobillerin bile hazır olduğunu belirterek fotoğraflarını bile gösterdi. Asıl İngiltere’de ki elektrikli araçlar için hazırlanan yeni yolların fotoğrafını paylaştığında yarın ki gazete manşetleri için korktum. Yollar bildiğin yeşil renkli asfalttan. Elektrikli araçlar bu asfalttan giderken tekerleğin sürtünmesi ile şarz oluyormuş. Düşünsenize kendi kendini şarz edip hareket eden araçlar. Ama unutmayın yollar yeşil. Biliyorsunuz bu ülkede kaldırımlar yeşile boyandı diye şeriat geliyoooor çığlıkları atılmıştı. Şimdi yarın gazetelerde İngiltere’ye şeriat geliyyooo yollar yeşiiiill diye çığıran dinazorlar bile çıkabilir değil mi…

CarefourSA Genel Müdürü Mehmet Tevfik Nane ise parakendede yeni satış şekillerini anlatırken bir daldı kuşak farklarını almaya bir daha çıkamadı. X kuşağı gençlerin algıları Y Kuşağı gençlerin hırçınlıkları Eks kuşağı ihtiyarı olan kendi yaşındakilerin anlaşılmazlıkları derken aklımda en çok çocuklarının ona babiş dedikleri kaldı. Bi de sanal aleme yetişmenin her ihtiyarın en fazla isteği olduğu. Ayrıca Hacı Sabancı’nın ölüm döşeğinde bile çalıştığını ve o kuşağın ölüme bile giderken çalışma isteğiyle dolu olduğunu kalbi titreyerek anlattı.

TAV Hava Limanları Holding CEO’su M. Sani Şener bey “Türk insanını iyi yönet, hakkını da ver yapamayacağı hiçbirşey yoktur” derken çok samimiydi. Bunun başarılı ve uygulanabilir bir bilgi olduğunun en güzel örneği olarak da şuan hiç arsası, kendine ait binası hatta arabası bile olmayan ama borsa değeri 3 milyar doları bulan şirketlerini gösteriyordu. Sani bey hayali olan, yurt dışında Türkiye Cumhurbaşkanının geçtiği yollardaki tüm elektrik direklerine Türk Bayrağını asıp altına da Hoş geldin Cumhurbaşkanımız diye yazdırabildiği için de çok gururluydu. Aynı zamanda sözlerinin arasına biz ülke olarak 80’ler de 90’larda değil 2.000’lerde küreselleşmeyi yakaladık diye bir övünme cümlesi sıkıştırdığında salon alkışlamayı es geçmedi. Halbuki ben bunun AKP’nin küresel hizmetinin alenileştirilmesi ve tastik edilmesi olarak gördüm.

Sani beyin önemli tespitlerinden biri de zamanı yakalayanların yol alabildiği gerçeğiydi. Örneğin ABD’nin en zenginlerinin ilk beşinin 1934-1935 doğumlular olduğunu sonraki beşinin ise 1954-1955 doğumlular olduğunu belirtti. İlginç değil mi. Ve hemen nedenini açıkladı 34 doğumlular gençliklerinde Sanayi Devrimine denk geldi ve zamanı yakalayıp öne çıktılar. Aynı şekilde 55 doğumlular da gençliklerinde İnternet Devrimine denk gelerek bu anı yakaladılar. Zamanı yakalamak gerçekten de önemli anlaşılan.

Sani bey iki de kitap önerdi sözlerinin arasında “Sıradışı İnsanlar” ve ” Geleceğin Fiziği” Özellikle ikinci kitap dikkatimi çekti alıp okuyacağım inşallah.

Son olarak “Buluşturma işinde çok para var” dediğinde salonda sinsi bir gülümseme vardı. Türk aklı işte. Ama alibaba.com dan über’den örnekler vererek ürün satıcısı ile alıcısını sanal platformlarda buluşturmanın geleceği yakalamakta önemli rol oynadığını ifade ettiğinde tüm salonun. içten içe neleri buluşturabileceğini düşündüğünü hissetmedim değil hani. Hadi itiraf edeyim ben bile hala düşünüyorum…