Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ener istifa etti.
Mehmet Ener’in İstifa Metni
Yeniden Refah Partisinden neden istifa ettiğim bir haftadır sorulmaktadır. Öncelikle ben Partiden istifa ettim, Milli Görüş davamdan ayrılmadım, Allah ayırmasın.
Partiden neden ayrıldım: Bardağı taşıran damla HDP kongresine neden gittiğimizi vatandaşa anlatamıyoruz diyen Sakarya il başkanının istifa etmeye zorlanmasıdır. Şu anda da istifa etmiştir.
Bunun yanında gafları ile meşhur olan, önce Erbakan hocamı FETÖ’nün ayağına gittiğini televizyon kanalında söyleyen, sonra il başkanları toplantısında müstehcen fıkra anlatan Kocaeli il başkanı, MKYK üyesi Genel Başkan danışmanı uyarılmayı bırakın bir bakıma ödüllendirilmiştir.
Şimdi Milli Görüş siyaset anlayışına hangisi uygundur? HDP kongresine gitmemizi gündeme getiren il başkanının istifasının istenmesi midir? Yoksa müstehcen fıkra anlatanın istifasının istenmesi midir?
Müstehcen fıkra anlatanın istifasının istenmesi Milli Görüş siyasetine uygunken, HDP kongresine gidilmesini vatandaşa anlatamıyoruz diyen istifa ettiriliyor. Bu benim Milli Görüş, milli duruş ve milli şuurda olan yapıma aykırıdır. Sakarya İl Başkanı istifa ettiriliyor ise benim de istifa etmem gerektiğine inandığım için partiden istifa ettim.
Önce Ahlak ve Maneviyat diyen bir Milli Görüşçünün neyi yapması gerekirse onu yaptım. İstifam bazılarınca fitne olarak nitelenmiş, Genel merkez de fitne istifa etmememle doğacaktı. Aile yapısını yıkıyor diye İstanbul Sözleşmesi’ne karşı çıkacaksın, sonra il başkanları toplantısındaki müstehcen fıkrayı anlatana bir şey yapmayacaksın.!
Ya olduğumuz gibi görünelim, ya da göründüğümüz gibi olalım. “Aldanmayan Aldatmayan Erbakan “ diyoruz. Erbakan hocamız kadar olamayız ,bu nedenle aldanabiliriz ama aldatmaya hakkımız yok bunun hesabını hem bu Dünyada hem de Ahirette veremeyiz.
Bardak nasıl doldu; Parti teşkilatının temelini öncelikle Vakıfta çalışanlar alması gerekirken, teşkilatlanma yapısında onun adamı, bunun adamı diyerek, Vakfı kuranların çoğunun senelerce emek vermeleri görmezden gelinerek, teşkilatlar kurulmaya çalışıldı.
Siyasi partiler kanunu ve tüzüğümüze göre MKYK parti il ve ilçe teşkilatlarını kurar hükmü gereğince hareket edilmesi gerekirken, teşkilat başkanı önce söz de temaül yoklamaları yaparak atama ve yetkilendirmeler yapmıştır. Atama ve yetkilendirmeden sonra atanan ve yetkilendirilen kişiler birçok masraflar yapmış, kuruluşta birçok insana söz vermiş olmasına karşın, kongre aşamasına giden teşkilatlarda değişikliklere gidilmeye çalışılmış ve gidilmiş bu aşamalarda da bir çok kişi küstürülmüştür.
Partide yapılanmalarının kanun, tüzük ve usullere göre olması istenmiştir. Ancak teşkilat başkanınca herkes işine baksın denilmiştir. Hakka ve kanuna aykırı işlemler ile Erbakan hocamın başına gelenlerden Kayıp Trilyon Davası ve benzer davalar hatırlatılmasına rağmen kara düzen devam ettirilmiş. Bu hususlarda Fatih Erbakan beyefendiye Liderimiz olarak, bazı hasbilerin dediği gibi emirimiz sıfatı ile kendisini sevdiğimiz için uyarılmış fakat aynı düzen gitmiş ve gitmektedir.
Son bir haftalık sürede aldığım telefon ve mesajlardan bizim farkında olduğumuz ve olmadığımız sıkıntıların tüm teşkilatlarca bilindiğini sanki kullanılmış gibi kendilerini hissettiklerini gördüm. Bunun hesabının şahsımdan öncelikle Allah katında sorulmaması, adalet burada, gelecek burada dememize rağmen, geleceğimizi karartan adaletsizlikler nedeniyle çok zor zamanlar geçirdim.
23.Kasım.2018 ile 06.03.2020 tarihleri arasında hukukçu sıfatımdan ve duruşumdan dolayı Partide tüm dertleri dinleyen konumuna geldim. Parti atamalarından tutun, Şüyuu vukuundan beter Teşkilat Başkanının Hakaret davası açtım dediği ilişki olayına kadar konuları dinliyodum, Mesleğim gereği süzgeçten geçirip Fatih Erbakan beyefendiye raporluyordum. Aldığım cevaplar bir bakıma bu düzenin böyle gideceğini gösteriyordu. Ben gerçeği diğer konulara ve teferruata girmeden Allah rızası için yazıyorum.
Aldatmayacağız diye söz verdik ama aksi yolda olduğumuz kanaatim günden güne arttı.
İstifa süreci bardağı taşıran damladan sonra şöyle oldu. Çarşamba günü saat 18.03’te Fatih Erbakan beyefendiye hukuki sorumluluğum nedeniyle beni hoş görmelerini haklarını helal etmelerini mesaj ile bildirdim. Ertesi sabah saat 9.30 civarı özel kalem müdürü Numan beyefendiyi aradım, Başsavcılıkta takip ettiğim bir konu olduğunu bunu personelin amiri sıfatı ile kendisine bildirdiğimi ve partiden ayrılacağımı belirttim. Fatih Erbakan beyefendiye durumu iletilmiş saat 10.08’de “Bunda da bir hayır vardır inşallah, resmi görev olup olmaması önemli değil, bir ağabeyimiz olarak gönlümüzdeki yeriniz her zaman baki kalacaktır.” denilen, teşekkürü kapsayan bir SMS mesajı aldım. Ertesi gün e kadar bekledim ve e-Devletten parti üyeliğimi düşürdüm.
Bu soru ile çok muhatap olduğumdan, Fatih Erbakan beyefendi SMS mesajından sonra bugüne kadar hiçbir şekilde beni aramadı.
Partinin kuruluşundan sonra sosyal medyada adı duyulmamış kahramanlardan olmayı yeğlediğimi belirtmiştim. Partinin Kuruluş hazırlığından bugüne kadar gönlü güzel, Milli Görüş geleneğinden gelsin veya gelmesin, önce nefsinde Milli Görüşü uygulayan hasbilerle tanıştım Allah hepsinden razı olsun.
Bunun yanında; teşkilat başkanının Milli Görüşçüyüm deyip Milli Görüş etiğine uymayan ikinci adamlıktan tutun, sorunlu malları hallettim beyan ve tavırları, Fatih Erbakan’ın emrini “Ben eşekbaşı mıyım?” deyip takmamasını gördüm, hayatımda görmediğim kendini beğenmişliği gördüm. “Ben olmazsam teşkilat çöker” dediğini duydum. Haksızlıklar karşısında itiraz edip ve susmayınca bile , kanuna ve Erbakan hocamın istişare usulüne göre yapılması gereken işlemler yapılmadı , 28 Şubat sürecinin ikna odalarının benzerini il ve ilçe başkanlarını istifa ettirmek için kurulduğunu gördüm. Kadrolaşma çabalarını gördüm. Bu çok azını saydığım gördüklerim bende telafisi imkânsız manevi zararlar oluşturdu. Tatbikatı Fatih Erbakan Beyefendiye de ilettim ama değişen olmadı…!
47 yıldır yaşadığım ve yaşamaya devam edeceğim Milli Görüş prensipleri, Partide yaşadığım ve yaşatılmak istenen 14 aydaki hayata benzemediğini gördüm. Partide Milli Görüş siyaseti uygulanmadığından, önce Allah’a ve sonra Hasbilere hesap verememekten korktuğum için istifa ettim.
Hasbilerin karargâh dedikleri Genel merkez den, Erbakan hocamdan öğrendiğimiz Milli Görüşün yükselmesini, Hz. Osman’ın ahlakını gördüğüm Fatih ERBAKAN kardeşimizin başarılı olması için dua ediyorum. Resmi görevim olmasa da bana ihtiyacı olduğunda SMS atsa bile Allah ömür verir ise İnşaAllah yanında olmaya çalışacağım . Bir gün Milli Görüşün karargâhı “ DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞI YURDU” olur ise bunun vebali Milli Görüşe uygun siyaset anlayışı üzere olmayan hesabilerindir. Dua eder dua beklerim.
Av. Mehmet ENER
6 Mart 2020