Matematiği sevmek ya da sevmemek. İşte bütün mesele bu!
TUDEM Yayınlarından matematiği sevdirecek bir kitap daha. Çocukların matematiğe karşı besledikleri önyargıları yıkmak ve onları sayıların dünyasına yaklaştırmak gibi bir çabası bulunan deneyimli öğretmen Sümeyra Güzel’in yazdığı Bir Matematik Hikâyesi; matematiğin gündelik hayatımızdaki yerine dikkat çekiyor.
Matematiğin Hikayesi kitabı, sayıların ardında yatan gerçekleri merak edenlerin ya da her fırsatta matematiğin ne kadar zor ve gereksiz olduğunu dile getirenlerin zihinlerinde uçuşup duran soru balonlarına yanıt bulmaya çalışan, sohbet tadında bir kitap olarak öğreticiliğe kaçmadan, matematiği yürekten sevmenin kısa yollarını paylaşıyor.
Eğlenceli üslubuyla bir yandan mizahtan beslenirken diğer yandan hem güldürüp hem de düşündüren Bir Matematik Hikâyesi, farkında olmadan kullandığımız matematiksel durumları ortaya koyuyor ve matematik bilenlerin işini şansa değil, akla bırakacaklarını hatırlatıyor.
Bir çay kaşığına kaç pirinç tanesi sığar?
Zenginin parası züğürdün nesine yarar?
Peki, bir tepsi mantının matematikle ne ilgisi var?
Mantıklı düşünmek bir matematik meselesidir demişler. O halde gelin matematik üzerine biraz kafa yoralım. Milattan öncesine uzanıp ışık hızıyla günümüze dönelim. Pisagor ve Gauss’la birlikte düşünmenin yollarını araştıralım. Sonsuzluğun sonu olup olmadığını tartışıp Pi sayısını sorgulayalım. Matematik sayesinde yapabileceğimiz iyiliklerin büyüklüğünü hesaplayalım. Evet, yanlış okumadınız, bunların hepsini ve çok daha fazlasını matematikle yapmak mümkün! Gelin, önyargılarımızı bir kenara bırakıp bir kez olsun matematiğe söz hakkı tanıyalım…
Yaşamımızı düzenlemek için attığımız her adımda kapısını tıklattığımız matematiği günlük hayatımızdan kesitler eşliğinde aktarma yoluna giden Sümeyra Güzel bu kitabıyla, matematiğin bize sadece sayıları değil, aynı zamanda insanlığı da anlattığını savunarak zihinleri açıyor.