İstanbul’a Dair Bir Öykü ve Rehber Kitabı: “İstanbulin”
Yazar, çizer ve mimar kimlikleriyle tanınan Ertuğ Uçar‘ın dokuzuncu kitabı “İstanbulin”, Can Yayınları etiketiyle okurlarla buluştu. Kitap, içerisinde dolaşarak bir parçası olduğu şehre dair gözlemlerini, kurmaca ve gerçeği iç içe geçirerek akıcı ve yalın bir dille sunuyor. Uçar’ın gezileri sırasında yaptığı eskizler, öyküleri canlandırarak okuru doğrudan konunun ve şehrin atmosferinin içine çekiyor.
Bir Öykü Kitabı: Şehrin Katmanlarında Bir Yolculuk
“İstanbulin”, günümüz İstanbul’unda geçen bir öykü kitabı olma özelliğini taşıyor. Kitabın karakterleri arasında en başta şehrin kendisi, ardından insanlar, hayvanlar, ağaçlar, kayıklar, yokuşlar ve binalar yer alıyor. Tüm öykülerin ortak anlatıcısı, kitabı öykülere parçalanmış bir şehir romanına dönüştürüyor. İstanbul’un katmanlarında gezen, merdivenli sokaklarında, mezarlıklarında, alt geçitlerinde, arastalarında yürüyen anlatıcının başına gelen tuhaf, bir o kadar da sıradan olaylar, İstanbul’da gündelik hayatın nasıl bir fanteziye dönüşebileceğini, şehrin mucizelerini ve bu mucizelerin şehre kendini açan herkese açık olduğunu anlatıyor.
Bir Rehber ve Bir İstanbul Kitabı: Bilinmeyene Bir Bakış
Kitap, sadece bir öykü derlemesi değil, aynı zamanda bir rehber niteliği taşıyor. Ertuğ Uçar, sayfaları abidelerle, camilerle, kiliselerle, sultanlarla ve efsanelerle dolu klasik rehber kitapların bahsetmediği “İstanbulin” şeylerden bahsediyor: Kayıkhaneler ve yokuşlar, geçitler ve çay evleri, çatallanan yollar ve kayıklar, palmiyeler ve arastalar, kediler ve papağanlar… Bu özgün yaklaşım, okura şehrin daha az bilinen, samimi ve özel köşelerini keşfetme fırsatı sunuyor.
Bir mimar olarak Beşiktaş Deniz Müzesi, İş Bankası Resim Heykel Müzesi ve Yapı Kredi Kültür Sanat gibi önemli projelere imza atan Ertuğ Uçar, bu kitabında İstanbul’u güzellikleri ve çirkinlikleriyle olduğu gibi anlamaya çalışıyor. Şehrin içinde dolaşarak onunla bütünleşiyor ve şehre ile yaşayanlarına dair yaptığı gözlemleri kurmacayla gerçeği iç içe geçirerek yazıya ve eskizlere döküyor.
Kitabın ismine dair yazarın açıklaması da “İstanbulin” kelimesine yeni bir boyut katıyor: “İstanbulin’in şöyle bir anlamı var zihnimde: İstanbul’a dair hoşa giden şeyleri nitelemek için kullanılan bir sıfat. Boğaz’a bakan bahçelere özgü bir peyzaj terkibinin tesadüfi güzelliği, Edirnekârilerin kufilere, barok süslemelerin Çin porselenlerine karıştığı bir yalı odasının sadece İstanbul’da bir araya gelebilecek eklektik atmosferi, kış öğleden sonralarının Boğaz’a özgü ışığı veyahut sonu denizde biten kedili merdivenli bir İstanbul sokağının manzarası olabilir bu. İşte bu kitap İstanbulin şeylerin kitabı.”
İstanbul’u öykülerdeki rotalarla karakterler eşliğinde dolaşmak ve şehre yeni bir gözle bakmak isterseniz, “İstanbulin” tüm kitapçılarda sizi bekliyor.