Cemre Öğün’den Hafıza ve Yüzleşme Çağrısı: “Ağaç Gölgesi”
Cemre Öğün, on üç öyküden oluşan ilk eseri “Ağaç Gölgesi” ile edebiyat sahnesine iddialı bir giriş yapıyor ve okuru kendi geçmişinin gölgeleriyle buluşmaya davet ediyor. Yazar, bu on üç parçalık koleksiyonla, bireyin iç dünyasında derin, yer yer huzursuz edici ve daima sürükleyici bir keşif yolculuğu başlatıyor.
Geçmişin Koridorlarında Yankılanan Adımlar
Öğün’ün anlatısı, okuyucuyu tekinsiz ve unutulmaz anların tam ortasına bırakıyor. Bir huzurevinin loş ışık altındaki koridorlarında yankılanan adımlar, ağır yemek kokuları ve kilitli kapıların ardında yatan sırlar… Ya da neredeyse hiç tanınmayan bir anneannenin, parfümlü dolabının derinliklerinde sizi bekleyen geçmişin yükü… “Ağaç Gölgesi”, çocukluk hatıralarından yetişkinlikteki çatlaklara kadar uzanan bu karanlık dehlizlerde el feneri görevi görüyor.
Kitap, okura bir zamanlar saklambaç oynarken yakalanılan anın gölgesinde, geçmişten gelen kemikleşmiş acılarla yüzleşme cesareti aşılıyor. Sessiz bir odada, yıllar sonra dahi ağırlığını koruyan o sarsıcı sorunun peşine düşüyor: “Beni seviyor musun?”
Sevgi, Sınıf ve Kırılgan Bağlar
Cemre Öğün, öykülerinde sadece bireysel hafızayı değil, aynı zamanda toplumsal yapıların birey üzerindeki izlerini de mercek altına alıyor. Aile bağlarının çözülmesi zor karmaşası, büyük şehir hayatının yarattığı görünmez sınıfsal ayrım çizgileri ve toplumsal cinsiyet bağlamında yıkılmaz sanılan ilişkilerin şaşırtıcı kırılganlığı, yazarın ustalıklı dilinde hayat buluyor. Öğün’ün canlı anlatımı ve keskin gözlemi, her bir karakteri benzersiz bir şekilde birbirine bağlayarak metinler arasında tempolu ve düşünsel bir akış oluşturuyor.
İnsanın Tekinsiz Yaşantısını Görünür Kılmak
“Ağaç Gölgesi” bir sığınak değil, bilakis bir davet. Okurunu, sessiz ve serin bir ormanda kendi başına dolaşmaya, dış dünyanın gürültüsünden uzaklaşıp kendiyle hesaplaşmaya çağırıyor. Eser, insan yaşantısının derinlerindeki o sürekli tedirginliği, yani tekinsizliği görünür kılmayı amaçlıyor.
Cemre Öğün Kimdir?
1990 İstanbul doğumlu Cemre Öğün, mimar bir çevrede büyüdü ve erken yaşlarda plastik sanatlara ilgi duydu. İşletme ve tasarım eğitimini birleştiren deneyimlerini iletişim ajanslarında kreatif görevlerde değerlendirdi. Daha sonra sürdürülebilir yaşam odaklı Solh Living platformunun kurucusu oldu. Öykü ve eleştiri yazıları bugüne dek K24, Post Öykü, Litera Edebiyat ve Lacivert Öykü ve Şiir Dergisi gibi saygın edebiyat yayınlarında yer buldu. Çalışmalarının ana eksenini toplumsal cinsiyet eşitliği, mekanın insan üzerindeki etkisi, kent ve aile kavramları oluşturuyor. Yazar, edebi çalışmalarının yanı sıra Arnavutköy’deki atölyesinde resim ve çömlekçilikle de ilgileniyor.