BAŞÖRTÜSÜNÜN İÇ YÜZÜ BENAZİR / Laurence COURRET ( Milliyet Yayınları 1997)
Tarihin en ilginç kadınlarından Benazir Bhutto’nun hayatını anlatan Milliyet yayınlarından çıkan Laurence Courretin yazığı kitaptan altını çizdiğim satırlar.
• Ülkenin kuzeyindeki küçük dağ kasabası Muri de İngiliz rahibelerin yönettiği bir okulda öğretimini tamamladıktan sonra Benazir, Bhuttoların kızlarından, öğrenimini dış ülkelerde sürdüren ilki oluyor. Sy:30
• Zülfikar, izlenimlerini, duygularını onunla paylaşmayı alışkanlık edinmiş. Politik görüş alışverişinde bulunuyorlarmış. Babası bir gün ona, Hindistan Federasyonunun başkanıyla yapacağı pazarlığın koşullarını açıklamış. “indira Gandhi benden ya sınır topraklarını ya da tutsakların hemen geri dönmesinden birini seçmemi istemişti. Pakistan’dan alınan topraklar bize geri verildi ; tutsaklarımız daha sonra salıverilecek.”
Benazir o anda babasının kararından sarsılmış olduğunu anımsıyor. Ama babası durumu derhal kendinden yana çeviriyor ve böylelikle kızına, bir devlet başkanı olarak hem becerisini, hem kurnazlığını kanıtlamış oluyor. “Tutsaklar bir insan sorunudur diye açıklıyor ona, onları gözetim altında tutmak, karınlarını doyurmak gerekir. Bunun da parasal yükü var. Zaten, uluslar arası kamuoyu bu duruma gocunduğu için, Yeni Delhi resmi makamlarından tutsakların bağışlanmasını istemekte nasıl olsa gecikmeyecektir. Bu yüzden tutsak yurttaşlarımızın salıverilecekleri kesin er yada geç. Ama toprak için durum değişik; toprak özümsenebilir. Buna karşılık insanlar kendine mal edilmez veya özümsenmez.” Tarih Zülfikar’ı haklı çıkardı 1974 te Bangladeşin tanınmasından sonra 93000 Pakistanlı tutsak salıverildi ( _ALBAY_’ın notu: Zülfikar, Benazir Bhutto nun babasıdır.Devlet başkanlığı yapmıştır) Sy:40
• Birkaç estetik ameliyatla, Benazir, burnunu dişlerini, diş etlerini, çene kemiklerini düzelttirdi. Sonuç göz alıcı oldu: sıradan görünüme sahip genç kadın, bir tanrıça yüzüyle çıktı bu ameliyatlardan. Sy:49
• Pakistan derebeyliğin, varlığını sürdürebilmek için, demokrasi maskesi takındığı bir ülkedir Sy:63
• “Benazir neden böyle oldu bilmiyorum. Ona uyuşturucu verdiklerinden kuşkulanıyorum…” Clifton 70 deyim. Karaçi de efsane bir adresti bu. Bhuttoların adresi. Ve bana bunları söyleyen Nusret, Benazirin annesi. Sy:73
• Gözlerinde bir hüzün, bir kıskançlık, öfke ve keder karışımı okudum. Yüreğine bir hançer saplandığında öfkeden patlamasını da biliyor. Sy:75
• Washington açısından, gelecekte bir gün kökten dinciliğe dönmesi olası Müslüman bir ülkenin, devlet olarak nükleer güce sahip olması düşünülemez. Sy:89
Kitap Tanıtımı
Batı dünyasında hayranlık uyandıran, çağdaşlığı dolayısıyla övgüler alan, Zülfikâr Ali Bhutto’nun kızı Benazir, 1988’de iktidara geldiği zaman, bir İslam cumhuriyetinde demokrasiye ve kadın haklarının kazanlımasına dönüşün kahramanı olarak karşılanmıştı. Ama büyüleyici, heyecan uyandıran ve kurnaz Benazir, yaklaşık on yıl sonra, cinayetle suçlanan kocası ile politika arasında bir seçim yapmak zorunda kaldı.
1990’da iktidardan uzaklaştırılan, 1993’te üç yıl sonra yolsuzluk suçlamasıyla görevden alınıncaya kadar yeniden başbakan olan, 1997 seçimlerinde yenilgiye uğrayan Benazir, 1979’da babasının idamından 1996’ya kadar Karaçi’de muhabir olarak bulanan gazeteci Laurence Gourret, Pakistan gerçekleriyle yüz yüze gelince, Benazir’in Batı’daki görünümünün ne derece zorlama, karmaşık ve yüzeysel olduğunu öğrendi. Benazir ve yakınlarıyla, siyasî rakipleriyle, ister yoksul ister varlıklı çevreden olsun kadınlarla görüştükçe gazetecinin kafasıdaki Benazir portresi iyice şekillendi. Bir yanda aldatmaca otorite, öte yanda derebeyleriyle, uyuşturucu babalarıyla gerçek bir iktidar. Laurence Gourret’nin açığa çıkardığı sadece Benazir’in başörtüsünün içyüzü değil, çoğunluğu günü gününe şiddet ve korkunun egemen olduğu bir yaşamla baş etmek zorunda kalan yüz kırk milyon Pakistanlı’nın yaşamı.
Bu kitabın, siyasî, sosyal, ekonomik sorunlar veya dinin sömürülmesi gibi birçok açıdan bakıldığında, Pakistan gerçekleri ile günümüz Türkiye’sinde yaşanan sorunlar arasındaki ortak noktaları yakalamanıza yardımcı olacağına inanıyoruz. Benazir Butto