Azarbaycan’ın ilişkileri
En uzun sınır komşusu olarak Azerbaycan – İran ilişkisini gözden geçirmek gerekir öncelikle. Doğal olarak oluşan uzun sınır komşuluğu dışında bu iki ülkeyi birbirine bağlayan asıl önemli nokta Güney Azerbaycan’ın bu gün İran sınırları içersinde olmasıdır muhakkak ki. Bu gün İran da yaşayan Azeriler’in sayısı Azarbeycan sınırları içersinde yaşamakta olan toplam azeri sayısından fazladır. Hatta belki abartmış olabilirim ama İran’ın % 40 ını azeriler oluşturuyor diyebilirim.Bu arada bir parantez açıp diger bir bağlamda da şiiler için Azerbaycan’ın dünyada iran’dan sonra en fazla yaşadıkları yer olduğunu belirtmek isterim. Kısacası Azerbaycan’da şiiler, İran’da Azeriler ve son derece gelişmiş ilişkiler. İşte tam bu nokta da Türkiye Cumhuriyeti ile ilişkilerini de katarsam araya İran ülke sınırlarında ki Türk nufusunu Türkiye Cumhuriyeti’nin yönlendirmesine engel olmak için Azarbeycan’ın buradaki Türk nufusunu etkilemesi için gerekli çalışmayı neredeyse kendisinin yaptığını söyleyebilirim.
Azarbaycan- iran ilişkileri denince aklıma gelen diger ve asıl konu Hazar petrolleridir. Nitekim Rusya Fedarasyonu’nun ve İran’ın üzerinde tam hakimiyet sağlamaya uğraştığı bu petroller günümüzde Azerbaycan’ın eli ile batının da ortaklığına açılmış durumdadır. İşte bu yüzden de Azerbaycan’ın Rusya Fedarasyonunu’ndan ayrılıp bağımsızlığını ilan etmesiyle Hazar da yer bulmasından en çok rahatsız olan İran olmuştur.Net bir dille ifade edersem Baku-Ceyhan boru hattı en çok İran’ı rahatsız etmiştir. İran, Azerbaycan’ın Türkiye Cumhuriyeti ekseninde batıya açılan politikasına en fazla tepkiyi gösteren ülke olmuş bu hattın açılmaması için elinden geleni yapmıştır.
Türkiye Azerbaycan ilişkilerinin bu derece batı yanlısı olması ve petrolün batı dünyasının eline geçiyor olması bir anda siyasi dengeleri etkilemiş ve Rusya Fedarasyonunu ile İran’ın yakınlaşmasına sebeb olmuştur.Hatta bu nokta da bizlerin gözden kaçırdığı için anlamakta zorlandığı olaylar meydana gelmiştir. Bunun en güzel örneği İran üzerinden Ermenistan’a yapılan silah yardımlarıdır. Azerbaycan’la Karabağ sorunu yaşayan Ermenistan’a yapılan bu yardımların tek amacı batı dünyası ile temasa geçen Azerbaycan’a ders vermeye çalışmaktır. Bir Moskova- Erivan- Tahran ittifakı meydana getirilmiştir. Oluşan bu yeni siyasi çizgide dengeleri sağlayan unsur olarak da karşına Bakü-Tiflis –Ankara- Wasington ittifakı oluşturulmuştur. Bu gün bayram yaparak açtığımız Bakü- Ceyhan boru hattı da bu ittifakın en önemli silahıdır.
Bakü- Ceyhan hattı ile Hazar petrol bölgesine giren ABD’ nin de Azerbaycan hesaplarını göz ardı etmemeliyiz bu arada. İslam devriminden sonra İran’ın gelişimi, Çin in bu bölgeyi geçiş için kullanması ve dünyada yeni bir çağın açılmasını sağlayan 11 eylül hadisesi ile iç içe düşünmemiz gereken bir ilişkidir ABD – Azerbaycan ilşkisi.Sovyetin yıkılışı sonrası tek kalan ABD önceleri yeni kurulan devletlerle ilişkilerini Rusya Fedarasyonunu üzerinden gerçekleştirmiş ve tek kutup olarak kalmaktan çekinmiştir. Ancak Azarbeycan’ın Hazar petrollerine Bakü-Ceyhan boru hattından sahip olmasını engelleyebilecek Azerbaycan- Ermenistan Karabağ sorunu nedeni ile Azerbaycan’a dogrudan müdahale etmiş ve Karabağ sorunun da arabulucu olmaya dahi soyunmuştur. Burada ABD’nin tek amacı Rusya Fedarasyonu’nun ve İran’ın Azarbaycan ile Ermenistan arasındaki sorunu kaşıyarak Hazar petrollerinin batıya aktarılmasına engel olmalarına dur diyebilmektir.İran’ın Moskova ile yakınlaşmasını Ankara ile yakınlaşarak dengelemeye çalışan ABD bununla birlikte doğunun yükselen devi Çine karşı da tampon bölge oluşturmuş olmanın gayreti içindedir.
Buradan sonra küçük bir hatırlama yaparsam Azerbaycan’ın bağımsızlığını tanıyan ilk ülke olma şerefi Türkiye Cumhuriyetine aittir. Ruslar tarafından atanan bir devlet başkanının ardından seçimle gelen Elçibey ile Türkiye Cumhuriyeti arasında birçok anlaşma imzalanmış ve hayata geçirilmiştir. Başta belirttiğim Karabağ sorununa çözüm bulunamaması Elçibeyi’n görevinde başarısızlık olarak gösterilmiş Rusya Fedarasyonu’nun da desteğiyle Elçibey’in yerine Aliyev getirilmiştir.her ne kadar ilk zamanlarda Rusya Fedarasyonunun baskıları sonucu Türkiye Cumhuriyeti’nden uzak kalmış olsada daha sonra politika değiştirerek batıya açılmaya başlayan Aliyev’i avrupaya ziyaret eden ilk başkan olma sıfatına kavuşturan Türkiye Cumhuriyeti başbakanı Demirel olmuştur. Hemen akıllara gelen bir diğer ilk de Azerbaycan’ı ziyaret eden Rusya Fedarasyonu’nun ilk başkanının Putin oluşudur. Azerbaycan’ın batıya yaklaşma çabalarına Rusya Fedarasyonu Azerbaycan’a yaklaşarak cevap verme gereği duymuştur..
Azarbaycan bugün ABD nin kontrolünde Hazar’ın petrolleri ve doğalgazını batıya aktaran bir ülke konumunda olup kendisini bekleyen tehlikelere çözümler üretmeye çalışmaktadır.
Tevfik YAZICILAR
Aralık 2006