Sultanahmet’te Ramazan…

Sultanahmet’te Ramazan…

Bir Ramazan gecesi daha Sultanahmetteyim. Hava henüz kararmaya yüz tutmuş. Şehir minarelerden yükselecek Ezan sesine hasret. 

Sultanahmet’te eski Ramazanlar Ahşabın sıcaklığındaydı bugün ise bu görüntü yerini taşın soğukluğuna terketti…
Dünyanın farklı topraklarına atılan adımların sahibi yüzlerce insan Şehre de Ramazan’a da yabancı. Gözler insan kalabalığını incelerken, uzak diyarlardan Şehr-i İstanbul’u teneffüs etmeye gelmiş misafirlerin oruçlu ağızlarından dökülen mırıltıları şaşırtıyor Sultanahmet’in yabancı konuklarını. Ellerde Nikonlar, Canonlar… Basılan deklanşörler belkide anı ölümsüz kılmak ve memleketlerine döndüklerinde sevdikleriyle paylaşmak için; ‘çıt çıt çık…’ hiç durmadan patlıyor ardarda.

Bir Ramazan gecesi daha Sultanahmet’teyim. Ancak bir fark var bu Ramazan Sultanahmet’te. Yıllardır içimi saran o sıcaklık, o haz, o mutluluk duygusu sanki bu Ramazan içimde değilde uzaktan beni seyrediyor.

Sultanahmet ağacın sıcaklığından taşın soğukluğuna tevdi etmiş bu Ramazan. Kimbilir hangi mütahidin zenginliğine katkıda bulunmak için yıllardır kullanılan ahşap dekorlar yerini taş görünümlü modern dekorlara terketmiş.

Ramazanla birlikte soluk alan, yaşayan cumbalı evlerin tasviri Ramazan eğlence mekanı ahşap görünümlü satış tezgahları yerlerini soğuk taş görünümleriyle bezenmiş kubbeli yapılara terk etmiş bu Ramazan. Ne acı.

Müteahhitlere, komisyoncu belediye yetkililerine, üç kuruş kazanmak için ruhunu teslim edenlere inat, Sultanahmet Meydanını ziyaret eden bir avuç insanla sıcak bir Ağustos gecesi, soğuk kasvetli görüntüsüyle Sultanahmet’te Ramazan’ı selamladım dün gece.

Neredesiniz ahşap görünümüyle yüreklere haz veren eski Sultanahmet geceleri… Özlettiniz daha ilk Ramazanda kendinizi…

Tevfik YAZICILAR
23 Ağustos 2009

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.